ABDULBAKİ MURAT: BAYRAM

ABDULBAKİ MURAT: BAYRAM

ABDULBAKİ MURAT: BAYRAM

?Niyet hayır, akıbet hayır? diyerek başlamak lazım bir bayram yazısına. Ancak ?bayramsa bayramınız mübarek olsun? düşüncesi yazık ki mevcut konjonktürde zihnimizi her an törpülemektedir.

İslam coğrafyasının içinde bulunduğu meşum durum, Hilafet?in halline sebep hazırlayan projelerin uygulanmaya başlamasından itibaren ve özellikle İslam Aleminin başsız kalmasından sonra yazık ki bizde/Müslümanlarda  ne Ramazanların ne de bayramların tadını bıraktı. Çaresiz bir şekilde Dünyanın ağababalarının çizdiği planların tıkır-tıkır işlediğini hissetmek ve hiçbir şey yapamamak ne kötü? Bir o kadar kötü olanı ise bu lanetli planların figüranlarının Müslümanlar olması ve ezilenlerin, ağlayanların, işkence görenlerin, öldürülenlerin vs. hepsinin ortak özelliklerinin Müslüman olmasıdır.

İnsanın gönlünü daraltan, vicdanını sızlatan ve beynini adeta kemiren bu fotoğrafı düşünürken Koca Şehirde milim-milim kat edebildiğiniz yollarda kısa mesafelerde göğe merdiven dayarcasına yapılan binaların nasıl bir amaca binaen yapıldığını ve bunların trafik keşmekeşliğinin de en önemeli müsebbibi olduğunu düşündüğünüzde buna cevaz verenlerin ?vardır bir bildikleri? deyip işi Allah?a havale edebilirsiniz. Umarım sorumluların, dünyevi meta uğruna katlettikleri bu dünya kentini kaybettikten sonra, İstanbul için yeni bir formülleri vardır.

Kaplumbağa hızıyla ilerleyebilen araçlardaki vatandaşlar Bayramı hısım, dost ve akrabaları ile gerçek anlamda yaşayabilmek/geçirmek için yollara revan olmuş durumda. Çocukluğunun geçtiği yerlerde gezmek, oraların dağını, taşını, ağacını, merasını görmek, havasını teneffüs etmek, eskiden beri tanıdığı yüzlerle karşılaşmak?

Bayramların herkese göre farklı anlamı olan bir güzelliği/yönü vardır. Eş-dost, hısım-akraba, komşu görüşür, buluşur, dertleşir; anılarını tazeler.

Böyle zamanlarda mezarlıkların ziyaret edilmesi boşuna değildir. Atalar, analar, merhumlar ziyaret edilir; ibret alınmak ve bir vefa örneği sergilemek için ahiret ehlini ziyaret önemsenir daima.

Bayram namazı ?farz? olmamasına rağmen fazlaca rağbet görür; aslında bunun ardında tanıdıklarla muhabbet etme, hasret giderme heyecanı vardır. Namazın ardından cami içerisinde oluşan bayramlaşma halkası, tanınan-tanınmayan, kim olduğu tahmin edilen-edilemeyen insanlarla el sıkışılması, kültürümüzün ve dinimizin güzelliklerindendir.

Cami çıkışlarında gülsuyu ile beraber lokum veya şeker ikramının yapılması, karşılıklı hediyeleşmenin, ikramlaşmanın olması gönülleri feth etmenin, ahbaplığı geliştirmenin güzel örneklerindendir.

Köylerde, köy odalarında her evden gönderilen nevalelerden müteşekkil kurulan devasa sofralar, akranların yan yana oturduğu, eski ama genelde bilinen anıların yad edildiği güzel bir nostaljik atmosfere dönüşüverir. Bu muhabbetlerde adı geçen ve rahmetli olmuş köylülere de rahmet okuyarak birer Fatiha göndermek hazirunu memnun eden şeylerdendir. Bazı yörelerde ise Bayram namazının ardından topluca mezarlığa gidilir ve geçmişlerle adeta bayramlaşılmış olunur.

Modern mekanların Bayramları ise bu devasa geleneklerin çok çok uzağındadır ne yazık ki. Şehirlerin bayramları sığ, vefasız ve sade... El öpmesiz, muhabbetsiz ve tatil modunda... Bayramlar (sahil/tatil kentlerinde geçirilecek) tatil günleri değildir/olmamalıdır. Bayramlar her anının kıymetli olduğu, aile büyüklerinin, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, hastanın, yaşlının, garibanın ziyaret edildiği vefa günleridir/ müstesna günlerdir.

Şehirlerin bayramı böyle mi peki?

Camilerde aynı saftakiler birbirlerini tanıyorlar mı acaba? Cami önündekiler ?bu kimlerdendi, kimin nesiydi?? diyebiliyorlar mı? Yok?

Şehir doyduğumuz, zamanlarımızı geçirdiğimiz yerler olsa da, düne dair hatıralar barındırmaz bizimle alakalı. Tarihi olsa da bu tarihin bayramlarda pek kıymet-i harbiyesi olmaz. Bu anlamda tarih, sair günlerin yaşantılarında çekici ve anlamlıdır.

Köylerin o beğenmediğiniz çürük duvarları, taşlı-dar yolları, dağınık köçüsü (bahçesi) tezek kokan hanayı(sofa) bizim için birer değer olur çıkar. Tarla, tarım kokan, hayvanların, kuşların, kelebeklerin, börtü-böceğin dolaştığı çevre, çok manidar bir anlamı haizdir.

Köylerin bayramı insanları birbirine bağlayan bir bağdır adeta. Bu bağı önemseyenler, ona değer atfedenler, bir de yıllardır sılaya uğramayıp da ?yanlış yaptım? diyerek nedametini zahir edenlerle beraber?

Köylerde yaşanan bayramlar gerçek bayramlardır. Bayram ise gerçekten bayramsa bayramdır?           




Ahmet Ünal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ülkemizi...

Lütfi Banat İlkokulunda yürütülen proje bu yıl eTw...

Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğün`den Kül...

Öğrenci, öğretmen ve çalışanları, sokağa çıkma kıs...

Türkiye?nin En Büyük Deneme Sınav Platformu

ÇOCUKLARA YAZMAYI SEVDİREN DEFTER

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ ARZU KILIÇ: ÇOCUKLARDA TEKNO...