ABDULBAKİ MURAT: METAF?TA İLAN-I AŞK?

ABDULBAKİ MURAT: METAF?TA İLAN-I AŞK?

ABDULBAKİ MURAT: METAF?TA İLAN-I AŞK?

?Şüyuu vukuundan beterdir? ifadesinin hem şüyuunun hem de vukuunun meydana geldiği garip olaylar yaşamaya başladık. Bir şeyi söylemenin kerahet derecesini tartışamadan husule geldiğini görmek, nev zuhur gençliğin uygulaması oldu ne yazık ki. Kendi üslubuma yakıştıramadığımı lakin uyarıda bulunabilmek adına böyle bir başlığı koyma ihtiyacı hissettiğimi söylemeliyim.  Ne garip bir başlık değil mi? Acaba haddimi aşar mıyım, Allah?ın evine saygıda kusur eder miyim diye baya düşündüm. Lakin fiili uygulama başlığın ötesine geçtiği için, meselenin şüyuunun bir tehlikesi kalmamış demektir. 
Sosyal medyada elden ele dolaşan görüntüye mutlaka rastlamışsınızdır. Harem dairesinde insanlar tavaf yaparken, bir delikanlı önünde eğilmiş olduğu kıza ilan-ı aşk ediyor. İnsan şahsiyetine ters, riya karışmış, hasbilikten uzak aşk, sanal bir tatmin olma arayışı? Bu netameli görüntünün bir de fotoğrafçısının varlığı aşikar olduğuna göre, yapılan işin ?metafın bir kısmının anlık olarak aşk alanına döndürülmesi? desek yanlış olmaz zannediyorum?
Fiillerin mükellefiyeti bakımından caiz olmayan davranışın, üstelik harem dairesinde yapılması, kutsal mekanın böyle laubali işlere alet edilmesi, gösteriş odaklı, mekruh, takvadan uzak bir uygulama? 
Geçmişte fanatik bir taraftar ?bize her yer Trabzon? yazan bordo mavili kaşkolu ile Beyt-i Harem?den fotoğraf servis etmişti. Fanatizmin bu kadar ileri götürülmesi, inanan bir insan açısından fevkalade üzülesi bir durum değil midir?
Böyle yanlış ve müessif davranışların ortaya çıkmasında esasen mübarek mekanları tatil beldesi gibi görme, kutsal yolculuğu turizme çevirme ve ibadetten para devşirme  yanılgısının olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz.      
Bu ve benzeri sorumsuz ve sorunlu davranışlar ne yazık ki zihni melekeleri dejenere olmuş, yeni jenerasyon arasında hızla yayılmaktadır. Helikopterde, su altında, bir polisiye operasyonunda, bungee jumping yaparken veya meydanlara afiş asarak evlilik teklifleri? Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu şekilde yapılan evlilik teklifleri, gençliğin içinde bulunduğu ruh halini göstermesi bakımından fevkalade manidardır. Nesilleri, lüksün, modanın, aşırı tüketimin ve gösterişin esiri yapmak isteyen mihraklar görüldüğü kadarıyla kurgularına ulaşmış durumdadırlar. Üstelik reklamını da işin bizzat faillerine yaptırarak sinsice ilerlemektedirler.
Kabe gibi kutsal bir mekanın bu şekilde kullanılmasının eleştirilmesini radikal bulanlar olabilir lakin Dünya üzerinde özellikle İslam Beldelerinde zulüm, göz yaşı, işkence, kan mevcut iken, insanlar hala açlık sıkıntısı çekiyorken, çadır kentlerde kış aylarını geçiriyorken eğer biz bu tarz heva merkezli işlere zaman ve para harcayabiliyorsak burada büyük bir duyarsızlığın varlığından söz edebiliriz.
?Onlar ki boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler?(Müminun 3) ?Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız??(Müminun 115) ayeti dururken ve israfın haramlığı ortada iken kendisini ?inanan?lar olarak telakki eden kimselerin, boş işlere olan abartılı heveslerinin sebebi ne olabilir acaba?
Sünnet, nişan, düğün vb. merasimlerin adeta bu dünyada ebedi olarak yaşanılacakmış gibi şatafatlandırılması özellikle günümüz İslam Coğrafyası göz önüne alındığında doğru olabilir mi? Yapılan bu merasimler Resulüllah Efendimizin merasimlerine, aile şekillendirmelerine ve hayat felsefesine ne kadar uyuyor? 
Zor soru değil mi? Evet ne yazık ki çok zor soru ama cevapsız değil?
?O zaman şartlar böyle değildi? diyenler, Efendimize Mekke?nin ileri gelenlerinin ?her türlü imkanları sana verelim yeter ki sen bu davadan vazgeç? dediklerini hatırlatırım. O Resul (sav) elde edebileceği imkanları, elinin tersiyle iterken, O?nun izinden gittiğini iddia eden bizler, nasıl olur da böyle abartılı yaşama şekillerine mazeret uydurabiliriz?  
Tesettürü moda haline getirmek ve ?örtünün? emrini ?daha cazip hale gelin? şeklinde anlamak ve bunu meşrulaştırmak da aynı nevidendir.
Zihni bir devinime muhtaç olduğumuz muhakkak? Başkalarını düşünen, komşusu için fedakarlık yapabilen, diğergam bir milletin evlatları bu hallerde olmamalıdır. Bu olumsuz vaziyeti, ümmetin durumu ve geleceği bakımından endişesi ve planı olanların masaya yatırıp tartışması gerektiğine inanıyorum. Parayı, şanı, şöhreti görünce şaşıranlar bilsinler ki bunlar imtihanın parçalarıdır ve geçicidirler. 
Kimse kutsal yolculuğu turizme çevirmeye, ibadet alanını süfli emellere alet etmeye, yanlış işlere de fetva uydurmaya kalkışmasın. ?İbadet yapıyoruz? kılıfının ardına sığınanlar duysunlar ki: ?Rabbiniz, içinizde olanı en iyi bilendir? (İsra 25)  
Rabbimiz Ra?d Suresi 11. Ayette ??Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah onlarda bulunanı değiştirmez?? buyurmaktadır. Ayet ile aynı doğrultuda Efendimiz (as) ?İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.? demiştir. 
Bilmeden, düşünmeden, aniden oldu gibi mazeretlerin ardına sığınmak ve sorumsuzca davranışlar sergilemek bir Müslümana yakışmaz; uyanık ve bilinçli olmak gereklidir.
Mahatma Gandhi ile bitirelim:
Söylediklerinize dikkat edin; düşünceleriniz olur?
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınız olur?
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınız olur?
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınız olur?
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerleriniz olur?
Değerlerinize dikkat edin; karakteriniz olur?
Karakterinize dikkat edin; kaderiniz olur?




Ahmet Ünal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ülkemizi...

Lütfi Banat İlkokulunda yürütülen proje bu yıl eTw...

Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğün`den Kül...

Öğrenci, öğretmen ve çalışanları, sokağa çıkma kıs...

Türkiye?nin En Büyük Deneme Sınav Platformu

ÇOCUKLARA YAZMAYI SEVDİREN DEFTER

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ ARZU KILIÇ: ÇOCUKLARDA TEKNO...