GAZETECİ - YAZAR ABDULBAKİ MURAT: MESCİD-İ AKSA

GAZETECİ - YAZAR ABDULBAKİ MURAT: MESCİD-İ AKSA

GAZETECİ - YAZAR ABDULBAKİ MURAT: MESCİD-İ AKSA

MESCİD-İ AKSA

?Müminler, İslam?a karşı durana

Biraz öfkelenip kafayı taksa

Esir mi olurdu Mescid-i Aksa?

Merdivenleri birer birer çıkan insanlar heyecan içerisinde Beyazıt Meydanı?nı dolduruyordu. Gözlerinde Aksa?nın muhabbeti, yüzlerinde hüzün, sitem ve mahrumiyet gözleniyordu?

Aksa tarihinin en karanlık ve masum günlerini geçiriyor, Aksa?dan çığlıklar yükseliyor? Aksa?da Cuma namazı kılınamadı, ezan okunamadı, Aksa?ya Müslümanlar alınmadı ve Aksa Müslümansız kaldı?

Halbuki Aksa Müslümandır; Müslümanlar Aksa?dır.  Müslümanlar Kudüs?tür; Kudüs Müslümandır. Kudüs Mü?mindir; Kudüs?te tüm yollar İslam?a çıkar.

Kudus ilk kıblemizdir. Efendimiz?in ömrünün neredeyse tamamını geçirdiği Arabistan?dan ayrılıp, Allah?a ram olduğu kutsal mekandır Kudüs.

Affet bizi Ey Aksa, Ey Aksa?nın Rabbi; Rabbimiz! Bizi bağışla?

Aksa?yı koruyamadık, Aksa?ya kol kanat geremedik. Aksa?yı mahzun ettik.

Çalışmadık, çabalamadık, Allah?ın istediği gibi bir kul olamadık ve bunlar başımıza geldi.

Bir buçuk milyarlık koskoca İslam Alemi, Aksa?yı küçücük bir topluluğun; minik bedenlerin, kadınların, adeta açık cezaevinde yaşayan insanların korumasını bekler oldu.

Dünya Siyonistlerin Müslümanları göz göre göre tahkir etmesini izliyor; çaresiz bir şekilde. Ellerinde en modern silahlar ve son model kamuflajlar içerisindeki askerler, minik bedenleri, kadınları, masumları darp ediyor, çocukları mahpus ediyor; haremde zulüm yapıyor pervasızca.

Bu öyle alçakça bir yöntem ki zannederim ve inşallah bu zulümler Şımarık Çocuğun sonu olacaktır. Zira bu yapılanlar Gayretullaha dokunur ve zulüm ile abat olunmaz.

Bu rahatlık, cüret nereden geliyor? Nasıl bu kadar zalim olunabiliyor? Nerede insan hakları, din ve ibadet özgürlüğü? Bu mudur medeniyet ve çağdaş normlar?

Bu bedbaht uygulamalar ve görüntüler Abdulmuttalib?i hatırlatıyor bana. Hani Ebrehe Kabe?yi yıkmaya gelmişti de, Harem?in şereflisi ve hükümdarı olan Abdulmuttalip ile görüşmüştü. Peygamberimiz?in dedesi ona: ?Develerimizi almışsınız, onları geri verin? dediği zaman Ebrehe ?ben de seni şerefli birisi zannederdim. Kabe?yi değil de develerini düşünüyorsun? şeklinde çıkışınca Kureyş?in şereflisi şu tarihi cevabı vermişti:

-Ben develerimin sahibiyim ve onlardan sorumluyum. Kabe?nin sahibi ise Allah?tır ve onu koruyacaktır. 

Ebrehe öylece kalakalır. Lakin kini, hırsı, hıncı bu tarihi sözü anlayamayacak kadar basiretini ve anlayışını kapatmıştır. Küçücük beyniyle tasarladığı planı devreye sokacak ve tüm planların üzerinde bir planın ve plan yapıcının var olduğunu anlayamayacaktır. Kadim bir mabet olan Kabe?yi yıkmaya kararlıdır ve bunun için her şeyi göze almıştır. Sonuçta yenilmez denen filler, ebabil kuşlarının mercimek büyüklüğündeki taşlarına teslim olmuş ve Kabe?nin Sahibi kutsal mabedi korumuştur.

Bu tarihi gerçek ortada iken ve Kur?an?da ?çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa? şeklinde ifade edilirken, Siyonistlerin, Aksa Mescidi?nin altını oyması, orada ezanı yasaklaması, namaz kılmak isteyenlere zulmetmesi aslında onların sonlarının geldiğinin bir göstergesidir.

Fakat tüm bunlar biz Müslümanların yapması gerekenleri ortadan kaldırmaz. Biz Aksa uğruna ne yapıyoruz ve ne yapmalıyız asıl mesele budur. Mescid-i Aksa?nın içinde Müslümanlar göz göre göre silahla taranırken, İsrail askerleri Müslümanlara istediği muameleyi yaparken; döverken, işkence ederken ve hapsederken biz ne yapıyoruz?

Mesela kocaman kocaman İslam ülkeleri birbirlerini yemeye, saçma sapan kavgalarla enerjilerini tüketmeye ve düşmana cesaret vermeye devam ediyor.

Mesela, memleketimizin iki din adamı tam da bu hassas dönemde, adeta bu mezalimi görmezden gelerek kapatmaya çalışırcasına kendini pazarlama, takipçisini ve reytingini artırma gayesiyle TV ekranlarında boy göstermektedir.

Ne Kur?an?ı anlayıp yaşama telaşındayız ne Efendimiz (SAV)?i öğrenip izinden gitme hevesindeyiz. Bir hüküm işimize gelmiyorsa fetva arayışındayız; yaşayışımızı dinimiz değil ahval ve şerait belirlemekte, inandığımız gibi yaşamadığımız için yaşadığımız gibi inanmaya başlamaktayız.

Filistinli küçük kız ?arün leküm? (utanın!) diye feveran ededursun,

Kudüslü anne, ?eynel Müslimun? (Müslümanlar nerede?) diye ağlayadursun,

Gazzeli genç, zalim askerler tarafından dövülerek derdest edilsin,

Gençler ailelerinden, çocuklar annelerinden ayrılsın, çürüsün zindanlarda,

Masum Filistinli kız, vurulmuş, kanlar içerisinde uzanmış dursun?

Rahatsız etmiyor, hislendirmiyor, keyiften, modadan, lüksten, şatafattan uzaklaştırmıyor bizi? Fuzuli işler basiretimizi örtüyor, yaşayan ölüler gibi olmuşuz adeta.

Bakınız Sayın Cumhurbaşkanımızın Kudüs ile ilgili bazı İslam Ülkeleri ile temasa geçmesi bile büyük sonuçlar doğurmuştur ve Aksa ile ilgili bazı kısıtlamalar kaldırılmıştır. Şunu asla unutmayalım Siyonizm Müslümanların bir yere gelmesinden çok korkmaktadır.  

Bir Cuma vakti ?Kudüs için camilerde toplanıyoruz? dendiğinde bir buçuk milyar İslam Alemi, tüm dünyada meydanlara inse idi?

Bu milyarlarca insan tek yürek ve yekvücut olsa idi?

Hepsi bir ağızdan ?Kudüs?e ve Aksa?ya özgürlük!? diye haykırsaydı?

Neler olmazdı ki?

Neler olup olmamasından daha önemlisi ise hesap gününde, Rabbimizin bize soracağı ?Ey kulum! Ben, siz inananları kardeş yaptım. Sen bu kardeşlik hukuku için neler yaptın?? diye sorduğunda verebilecek bir cevabımızın olup-olmamasıdır.

-Ya Rabbi! Beyazıt Meydanında gözyaşları içerisinde Filistinli Kardeşlerim ve Mescid-i Aksa için toplandım, dua ettim, bağırdım; bu elimden geliyordu Allah?ım, çaresizdim; beni affet mi diyeceğiz?

Yoksa;

?Allah?ım dünyevi meşgaleler, fani lezzetler, beni Kardeşlerime destek olmak için iki adım atmaktan alıkoydu? şeklinde nedametle figan mı edeceğiz; geç kalmış, dönüşü olmayan bir zaman diliminde?

Düşünelim?

 




Ahmet Ünal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ülkemizi...

Lütfi Banat İlkokulunda yürütülen proje bu yıl eTw...

Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğün`den Kül...

Öğrenci, öğretmen ve çalışanları, sokağa çıkma kıs...

Türkiye?nin En Büyük Deneme Sınav Platformu

ÇOCUKLARA YAZMAYI SEVDİREN DEFTER

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ ARZU KILIÇ: ÇOCUKLARDA TEKNO...