"Ödevle öğrencinin tatilini provoke etmeyelim"

"Ödevle öğrencinin tatilini provoke etmeyelim"

"Ödevle öğrencinin tatilini provoke etmeyelim"

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, öğrencilere yıl içinde yaptırılması gereken çalışmaların, yetiştirilemeyen işlerin tatilde ödev olarak verilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Yelkenci, "Öğrenciye, aile, eğitim sistemi ve öğretmenler bazı sorumluluklar yüklüyor zaten. Adına `ödev` dediğimiz zaman, bir kere öğrencinin dört gözle beklediği o tatili provoke etmiş oluyoruz. Öğrencilerimize tatilde ödev verilmemesi talimatımız bütün ilçe müdürlerimize, okul müdürlerimize ve öğretmenlerimize yansıtıldı" dedi.

Ömer Faruk Yelkenci, 2017-2018 eğitim öğretim yılının ilk yarısında kentteki okulların yüzde 30`unda ikili eğitim yapıldığını, İstanbul`da tekli eğitim hedefine göre 11 bin derslik ihtiyacı olduğunu anlattı.

"Öğretmen normunu karşılama oranı itibarıyla da yüzde 83`teyiz" diyen Yelkenci, öğretmen sayısının Türkiye ortalamasının altında olduğu kentte, 2 yıldır yüzde 17 boş olan öğretmen kadrosunun dolması ve derslerin boş geçmemesi için ücretli öğretmen görevlendirmesi yaptıklarını söyledi.

Yelkenci, "İlçe milli eğitim ve okul müdürlerimizden özellikle ricamız, derslerin hiçbir şekilde boş geçmemesi için bu tedbirlerin planladığımız şekilde yapılmasını sağlamak. Özellikle sanki bir kuralmış gibi dönem başında ve dönem sonunda ilk haftaların daha gevşek geçmesi durumu söz konusu. Buna karşı tedbirler alıyoruz. Yılın ilk zili çaldığında derslerin başlaması ve bütün ciddiyetin eğitim öğretim sistemine ve süreçlerine aksettirilmesi noktasında talimatlarımızı veriyoruz. Dönem sonunda da son zile kadar derslerin yapılmasını arzu ediyoruz" dedi.

Eğitim öğretim yılında kar tatili gibi nedenlerle gün kaybedilebildiğini hatırlatan Yelkenci, bunun haricinde geçerli olmayan herhangi bir gerekçeyle ders saati kaybetmeye tahammülleri olmadığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı`nın hedefleri çerçevesinde İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü`nün yürüttüğü projelerin gerçekleşmesi noktasında bütün eğitim sistemine yansıyan çalışmalar yaparak, çok verimli bir dönem geçirdiklerini belirten Yelkenci, ?İstanbul Öğretmen Akademileri?, ?Harezmi Eğitim Modeli?, ?Sözlük Özgürlüktür Projesi? ve ?Adab-ı Muaşeret Eğitimi Projesi? gibi çalışmalar yaptıklarını söyledi.

 

Yelkenci, şöyle devam etti:
"Bir taraftan geleceğin eğitimi olarak konuşulan STEM Eğitimi, Endüstri 4.0`ı çok doğru bir bakış açısıyla ele alan Harezmi Eğitim Modeli, bir taraftan dilimiz Yahya Kemal`ın deyimiyle `Türkçem ağzımda annemin ak sütü gibidir` ifadesiyle öğrencilerimize o lezzeti tattırmak üzere yürüttüğümüz Sözlük Özgürlüktür Projesi, diğer tarafta çocuklarımızın değerler eğitimi noktasında gelişmesini sağlamaya çalıştığımız Adab-ı Muaşeret Eğitimi ve öğretmenlerimiz gelişirse eğitim sistemimiz gelişir mantığıyla ortaya koyduğumuz İstanbul Öğretmen Akademileri, özel gereksinimli öğrencilerimizin eğitimlerini nitelikli bir şekilde sağlamak üzere geliştirdiğimiz ÖDEB, yine özel eğitim projesi olan Haydi Tut Elimden Birlikte Başaralım, mesleki teknik eğitimde Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli projemizin giderek büyümesi, tematik meslek liselerinin oturması ve mesleki teknik eğitimin daha da nitelikli hale getirilmesi... Bütün bunlar İstanbul`da eğitim iklimimizi belirleyen ve rengini oluşturan çalışmalar oldu. Bu iklim, bütün sahaya, öğretmenlerimize, öğrencilerimize hızlı bir şekilde dokunmaya başladı, öğretmen, idareci, öğrenci ve velilerimizdeki motivasyonu arttırdı."

310 bini açık öğretimde, 2 milyon 800 bini örgün eğitimde olmak üzere 3 milyondan fazla öğrenci olan kentte, özel okullar dahil 89 bin derslik olduğunu belirten Yelkenci, bu sene ilk olarak özel okul sayısının resmi okul sayısını geçtiğini ve 3 bin 63 resmi, 3 bin 64 özel okul olduğunu hatırlattı.

"ÖDEV, `SAYFALARCA ŞU SORULARI ÇÖZECEKSİNİZ` ŞEKLİNDE OLMAMALI"
Ödev üzerinde değerlendirme yapmanın popüler bir yaklaşım olduğunu, o yüzden gündeme getirildiğini belirten Yelkenci, "Ama eğitim açısından baktığımız zaman zaten hep ödevlerle geçiyor. Öğretmenler, öğrenciler olarak sorumluluklarımız var" dedi.

Bu konunun eğitimde ezber tartışması gibi konuşulduğunu anlatan Yelkenci, sözlerine şöyle devam etti:
"Eğitimde ezber olmalı mı olmamamı mı? Genel kimliği itibarıyla eğitim ezberci olmamalı. Bu çok net ama ezber bir yöntem olarak eğitimde kullanılmalı. Tarihi, matematiği öğretirken ezberletmeniz gereken formüller var. Ödev de `sayfalarca şu soruları çözeceksiniz` şeklinde olmamalı. Sene içinde yaptırmamız gereken çalışmaları, yetiştiremediğimiz işleri ödev olarak tatile vermek tabii ki yanlış bir şey, böyle bir şey olamaz. Öğrenciye, aile, eğitim sistemi ve öğretmenler bazı sorumluluklar yüklüyor zaten. Adına `ödev` dediğimiz zaman bir kere öğrencinin dört gözle beklediği o tatili provoke etmiş oluyoruz. Bu öneriler üzerinden gidilseydi, onları bütün yönleriyle geliştirecek çalışmalar yapılsaydı bu ödev tartışmaları buralara kadar gelmezdi. Bundan sonra öğretmenlerimizin buna dikkat etmesi gerekiyor. Sayın Bakanımızın açıkladığı gibi öğrencilerimize tatilde ödev verilmemesi talimatımız, bütün ilçe müdürlerimize, okul müdürlerimize ve öğretmenlerimize yansıtıldı."

 

 




Ahmet Ünal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ülkemizi...

Lütfi Banat İlkokulunda yürütülen proje bu yıl eTw...

Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğün`den Kül...

Öğrenci, öğretmen ve çalışanları, sokağa çıkma kıs...

Türkiye?nin En Büyük Deneme Sınav Platformu

ÇOCUKLARA YAZMAYI SEVDİREN DEFTER

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ ARZU KILIÇ: ÇOCUKLARDA TEKNO...