p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px Times} p.p2 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px Times; min-height: 14.0px}
Eğitim sisteminde özellikle sınav sistemlerinde köklü değişikliklerin yapıldığına hepimiz şahit olmaktayız. Bu sistemlerin doğruluğu yanlışlığı kamuoyunda ayrıntılarıyla tartışılmakta. Beni asıl ilgilendiren ise bu değişikliklerin öğrencileri nasıl etkilediğidir. Sürekli değişen sistem karşısında hangi psikolojiyle hareket edilmeli. Onların mevcut gelişim süreçlerinde, çokça önem verdikleri sınav sistemindeki bu değişikliklerin kendilerindeki yansıması nedir? Umut mu, umutsuzluk mu?
Öncelikle öğrencilerimiz rahat olsunlar. Sınav ortamında öğrenciler edinimlerini sınava endeksli almak zorunda kalıyorlar. Bu da bilginin bireyde yer etmesinin ve kalıcı olmasının önüne bir engel koymakta. Sınav odaklı ve ?süreli? bilginin hiç kimseye bir faydası ve kalıcılığı yoktur. O zaman ne yapmak gerekir? Okumanın ve bilginin hayatın her kademesinde gerekli olduğu düşüncesinden yola çıkarak, bilgiyi ve öğrenmeyi istemek gerektiğine inanıyorum. İnsanın öğrenmeye en yatkın olduğu zaman dilimlerinden bir tanesi de ?merak? ettiği zamandır. Bu zaman dilimini iyi kollamak gerekir.
?Merak etmek? bilginin ve öğrenmenin en verimli anlarındandır. Çalışılan, okunulan bir konunun ünitenin bilinmeyen terimleri ve ifadeleri internetten araştırılabilir. Ayrıca bilinmeyen ve anlaşılmayan konuların içerikleri, ilgili branşın öğretmenleri aracılığıyla öğrenilebilir. Çok ayrıntıya girdiğimin farkındayım ama sınav sistemlerinin bir amaç değil araç olduğu düşüncesi aklımızdan hiçbir zaman çıkmaması gerekir. Eğer sınavlar amaç formuna dönüşürse, alınacak olan olumsuz neticeler ve değişen sistemler sizleri daha çabuk yorabilecektir. Bu yüzden sistemler değişse de yapılacak olan tek şey, mevcut değişikliklerle beraber müfredat konularını ve ünitelerini takip ederek, rehber öğretmenlerinizden alacağınız ders çalışma metotlarıyla sonuca ulaşmak. Unutma, başarı en tepeye çıkmak değil, her seferinde bulunduğun seviyeden bir tık daha yukarıya çıkabilmekten geçer. Bir de tabi ki seni sen yapan, toplumsal görevlerini ve insani özelliklerini hayatın her kademesinde akademik bilgilerinle donatmaktan geçer. Çalışmanın verimli zamanlarını kolla. Sabah saatlerini, karnın tokken, sessiz ortamları ve çevresel şartları iyi değerlendir.
Sistemler değişse de sen kendi sistemini oluştur ve hayat sana ayak uydursun. Yapılan değişikliklerin hepsi senin daha iyi ortamda ve belki de sınavsız bir şekilde bir üst kademeye geçebilmen içindir.
Her zaman doğruluk seninle olsun?
Eğitim Bimleri Zümre Başkanı ve Eğitim Koordinatörü Emrah Akcan
