Tarih: 13.07.2015 21:51
İlyas Tekin: RAHMET AYI, KADİR GECESİ VE BAYRAM!..
Senenin en uzun ve sıcak günlerinde mübarek Ramazan Ayında oruç tutmaya çalışıyoruz. Şüphesiz ki, yüce Allah (cc) kullarına yardım ediyor.
Çok şükür, yatsı ezanı geç okunmasına rağmen camiler yine Teravih namazı için dolup taşıyor.
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennemden kurtuluş günleri olan Ramazan ayı, dostluk, kardeşlik ve sosyal dayanışmanın zirveye ulaştığı bir aydır.
Çünkü bu ayda tutulan oruç ibadeti, özellikle zenginlere açların halini yaşayarak öğretir. Bu sebeple sene içinde fakirlere en çok yardım bu ayda yapılır.
Zekat her zaman verilebilir, ama Ramazanda verilirse sevap kat kat olur. Onun için zekat daha çok bu ayda verilir. Ancak dinen zengin sayılan müslümanların bu ayda bayramdan önce fitre vermeleri vaciptir. Çünkü bayram sevinç ve neşe günleridir. Ama sadece belli bir zümrenin veya zenginlerin sevindiği günler değil; zengin-fakir, işçi-memur, erkek-kadın, çocuk ve yaşlı herkesin sevindiği günlerdir bayram...
Bu ayda en çok ön plana çıkan sevgi, kardeşlik ve dayanışmadır. Sadaka ve fitreler verilirken adeta sağ elin verdiğini sol elin görmemesi esastır. Fakiri incitmeden, onların gururlarını rencide etmeden vermek. Buna en güzel örnek, ecdadımız Osmanlı devrindeki Sadaka Taşlarıdır.
Sadaka Taşı, cami avlularında, tekke-türbelerde ve mezarlıklarda sadaka konmak için yapılan özel yerlerdir. Ki hemen hemen her mahallede bulunurdu. Zenginler buralara sadaka bırakır, ihtiyacı olanlar da ihtiyacı kadar alırdı. Hiç kimse bilmeden. Ne sadaka veren alanı; ne de alan vereni bilir!..Ama alanlar da hepsini almaz, ihtiyacı kadar alır, fazlasını bırakır. Böyle bir sistem...
Bugün böyle sadaka taşları olsa acaba işler mi? Sadece ihtiyacı olan mı alır, fakirlere kalır mı, kalırsa ihtiyacı kadar mı alır?.. Ne kadar fark var!..
İşte ibadetlerde aslolan ihlastır. Sadece Allah (cc) rızası için. Başkaları görsün, bilsin diye değil. Gösteriş için yapılan ibadetlerde sevap olmadığı gibi günah, hatta şirk (ortak koşma) tehlikesi vardır. Bu sebeple en makbul namaz, gece yarısı evin bir köşesinde hiç kimse görmeden kılınan Teheccüd namazıdır. Niyet ve ihlas çok önemli!..
Bu ayın en önemli özelliklerinden biri de Kadir Gecesinin bu ayda bulunmasıdır. Bunu Yüce Allah Kur`an-ı Kerim`de şöyle ifade buyuruyor:
"Şüphesiz ki, Biz Kur`ân`ı Kadir Gecesi`nde indirdik. Kadir Gecesini sana kim öğretebilir? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, Rabbinin izniyle bütün emirlerle (işlerle) yeryüzüne inerler. O gece tan yeri ağarıncaya kadar emniyetli ve selametli bir gecedir.." (Kadir süresi /97; ayet: 1-5)
Hadisi şerifte de:
"Kim inanarak ve sevabını yalnız Allah`tan umarak Kadir Gecesini ihya ederse geçmiş günahları affedilir." buyurulmuştur. (Buhari, Müslim, Ebu Davûd, Tirmizi, Nesai, ibni Mace)
Bu hadisi şerifin aynısı Ramazan ayı için de vardır. Ramazan ayı ve Kadir Gecesi bu kadar faziletli. Ancak kul hakkı varsa onlar müstesna. Çünkü kul hakkını Allah (cc) affetmez, onu ancak hak sahibi affeder. Bu bakımdan en tehlikeli günah kul hakkıdır.
Bin ay, seksen üç sene dört ay gibi uzun bir zamandır. Ancak bu iş o kadar kolay da değildir. Çünkü bu gece gizlidir. En kuvvetli ihtimal Ramazan`ın 27. gecesi olmasıdır. Buna dair işaretler vardır. Ama başka gecelerde de olabilir. Yıldan yıla değişebilir de!..Onun için şöyle güzel bir söz vardır:
"
Her geceyi Kadir bil, her geleni Hızır bil!"
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
"Kadir Gecesini Ramazan`ın son on günün gecelerinde arayınız." (Buhari,Müslim, Tirmizi)
"Kadir Gecesini Ramazan`ın son on günün tek gecelerinde arayınız." (Buhari)
Onun için Ramazan`ın özellikle son on günün tek gecelerinde daha dikkatli olmakta fayda vardır. Zaten layık olanlara o gece nasip olur...
Hz.
Aişe (ra)
validemiz " Kadir gecesini idrak edersem nasıl dua edeyim." diye sorduğunda Peygamberimiz şu duayı tavsiye buyurmuştur:
"
Allahumme inneke afuvvun tuhibbu`l-afve fa`fu anni." (Tirmizi, Ibn-i Mace)
"Allah`ım, sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affeyle."
İşte böylesine güzel ve mübarek bir ayda yapılan ibadetlerin, iyilik ve hayırların sevabını almak üzere bayram yapıyoruz. Demek ki sevaplar o kadar fazla ki bayram yapmamızı Rabbimiz emrediyor. Nitekim
Ramazan Bayramı`nda (1 gün),
Kurban Bayramı`nda (4 gün) oruç tutmak haramdır. Çünkü bu günler bayramdır. Bayramda oruç tutulmaz.
Yüce Allah (cc) bütün ibadet ve hayırlı işlerimizi en iyi şekilde kabül eylesin. Ülkemizi ve milletimizi, bütün insanlığı her türlü kötülüklerden muhafaza buyursun. Sağlıklı, huzurlu, mutlu nice bayramlara kavuşmak dileğiyle Bayramınız mübarek ve kutlu olsun!..
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —