EĞİTİMCİ - YAZAR İLYAS TEKİN: YALANI BIRAKMADAN!..

EĞİTİMCİ - YAZAR İLYAS TEKİN: YALANI  BIRAKMADAN!..

EĞİTİMCİ - YAZAR İLYAS TEKİN: YALANI BIRAKMADAN!..

       Bazı Müslümanların ve İslam ülkelerinin durumuna bakıp da üzülmemek mümkün mü? Bir çoğunda açlık,sefalet, felaket!.. Acılar birbirini takip ediyor.        Kanaatimce Müslümanların ve İslam ülkelerinin gerçek manada dindar olmaları ve istenen seviyeye gelmeleri için önce şu iki şeyden kurtulmaları lazım:         1-  Aldatmak ve kandırmak. 2- Aldatılmak ve kandırılmak.            1-  Aldatmak ve kandırmak hastalığından kurtulmak için de ilk önce YALANI bırakmak gerekir.        Bazı insanlar, hem Müslümanlığı kimseye bırakmıyor ve hem de yalandan vaz geçemiyor. Bu nasıl bir çelişkidir?      Atalarımız ne güzel söylemişler:       Yalanla İman bir arada durmaz!      Şeytanın iki adı vardır. Biri şeytan, diğeri yalan.      Yalan kartopu gibidir, yuvarladıkça büyür.      Yalan, tıpkı bir arıya benzer, onun gibi ağzı ballı, kuyruğu zehirlidir.     Az yalan söylenemez, yalan söyleyen her yalanı söyler.     Günah işlemenin bir çok aracı vardır, fakat yalan bunların hepsine uyan bir saptır.     Güzel dinimizin bütün emir ve yasakları ile ibadetlerin hedefi güzel ahlaktır.       Kur`an-ı Kerim`in âyetleri ile sünnet ve hadislerde ortaya konan gerçek, hep güzel ahlakı; güzel ahlakın da birinci şartı olan doğruluk-dürüstlüğün bütün iyiliklerin temeli ve yalanın da bütün kötülüklerin anası olduğunu gösteriyor.     Onun için sevgili Peygamberimiz çok açık bir şekilde:       "Ben ancak güzel ahlaki tamamlamak için gönderildim."     "İslam güzel ahlaktan ibarettir." buyurmuştur. (1)     Namazın da, orucun da, zekatın da haccın da hedefi güzel ahlaktır. İnsanlar kötülük yapmak istedikleri zaman bu ibadetler karşısına dikilir ve: "hayır, bu kötülükleri yapamazsın, ben bunları sana yaptırtmam." diye engel olmaya çalışır. Öyle olması gerekir. Ama olamıyor. O zaman bir yerlerde eksiklik var demektir.      Sanki evin önünde duran araba gibi, yakıtı yoksa, tekeri patlamışsa, veya motorun yağı yoksa vs. işe yaramaz...     Onun için sevgili peygamberimiz ne kadar güzel buyurmuş:     "Kim ki YALANI ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, iyi bilsin ki Hz. Allah`ın onun yeme ve içmesini terketmesine ihtiyacı yoktur. " (2)     "Nice namaz kılanlar vardır ki, onlar için zahmetten; nice oruç tutanlar da vardır ki, onlar için açlıktan başka bir şey yoktur." (3)      Yunus Emre ne güzel söylemiş:     "Bir kez gönül yıktın ise,      Bu kıldığın namaz değil..."      Yalan ve yalanla iş yapmayı bırakmadan hiç bir şey düzelmez; ibadetler hedefine ulaşmaz. Dindarlık da, kalkınmak da, ekonomi de, huzur ve refah da buna bağlı!      Çünkü yalan  güven, huzur ve itimadı yok eder.      Öyle "kahrolsun ..., kahrolsun ..." demekle hiç biri kahrolmaz.      En azından marketlerden alınan ihtiyaçların bir çoğu "kahrolsun ..." diye bağırılan ülkelere ait. Ne zaman ki dinimizin emrettiği gibi, dürüstçe daha çok çalışır, başkalarından daha kalitelisini yaparsak ve düşman dediklerimize ait şeyleri almak zorunda kalmazsak o zaman maksat hasıl olur. Yoksa yalanla, sahtekarlıkla, çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, insanları aldatarak- kandırarak kısa yoldan köşe kapmaca ile bu işler düzelmez!..       Âyeti kerime ve hadisi şeriflere göre yalan bir münafıklık alametidir.      "Allah da şahitlik eder ki münafıklar kuşkusuz yalancılardır."  (4)      " (Yalancılıkları sebebiyle) münafıklar, (inkârlarını açıkça ifade eden) kâfirlerden bile daha aşağı bir yerdedirOnlar için bir yardımcı da bulamazsın." (5)       Sevgili Peygamberimizin en önemli özelliği çocukluğundan itibaren hiç yalan söylememiş olması, çok dürüst ve bunun için de güvenilir olmasıydı. Bu sebeple dost -düşman herkes ona güvenilir manasında "el-emîn" der ve ihtilafa düştükleri zamanlarda onun hakemliğine başvururlardı.       Peygamber olduktan sonra da kendisine:      "Bana kısa yoldan iki kelime ile İslam`ı öyle bir anlat ki, başka şeye ihtiyaç duymayayım." diye soran kişiye:     "Allah`a inandım de, sonra dosdoğru ol!" buyurmuştur. (6)      Münafığın üç alametinden bahsederken de şöyle buyurmuştur:     "Münafığın alameti üçtür. 1- Konuştuğu zaman yalan söyler. 2- Vadettiği zaman, onu yerine getirmez. 3- kendisine bir emanet verildiğinde emanete ihanet eder." (7)       Başka bir hadisi şerif:       " Size doğru olmanızı emrederim. Çünkü doğruluk, iyi olmaya, iyilik de cennete götürür. İnsan doğrulukta sebat ederek sonunda Allah katında `sıddîk` (çok doğru) diye yazılır. Sizi yalan söylemekten de men ederim. Çünkü yalan kötülük-suç işlemeye, kötülük de cehenneme götürür. İnsan yalan söyleye söyleye sonunda Allah katında `kezzâb` (çok yalancı) diye yazılır." (8)      Onun için yalan bütün kötülüklerin anasıdır.        2-  Aldatılmak ve kandırılmak. Bu da bir problemdir. Din ve dini duygular kullanılarak sinsice müslümanlar aldatılmakta ve kandırılmaktadır. Zaten insanlar da hazır! Artık saflıktan kurtulmak gerekir.      Müslüman dikkatli ve uyanık olmalıdır; kendisine tuzak kuran, hile yapan ve oyuna getirmek isteyenlerin oyununa gelmemelidir. Dinimizde aldatmak, kandırmak, kimseye zarar vermek olmadığı gibi  aldatılmak, kandırılmak, zarara uğramak da yoktur.        Nitekim sevgili Peygamberimiz ne kadar güzel ikazda bulunmuş:           "Müslüman, müslümanın kardeşidir; ona haksızlık yapmaz, haksızlık yapılmasına seyirci kalmaz." (9)           "Mü`min bir yılan deliğinden iki defa ısırılmaz."  (10)        Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sebebiyle bir defa kandırılsa bile, ikinci defa aynı tuzağa düşmez. Firaset ve basiret sahibi olmalıdır, veya bu sıfatlara sahip insanlardan yararlanmalıdır. Aklını kullanmalı ve doğruları bulmaya çalışmalıdır. Dikkatli olmazsa her önüne gelen kandırır, zararını da kendisi çeker...       Elbette ki müslüman affetmesini de bilir. Ama kendisini kandırmaya, aldatmaya kalkanlara da fırsat vermemeli, gerekirse haddini bildirmelidir.        Sonuç olarak iyi bir insan, iyi bir müslüman olabilmek için yalandan ve saflıktan kurtulmak, bunun için de aklı iyi kullanmak gerekir.        1-  Muvatta, Hüsnü`l-hulk, 1        2-  İbni Mâce, Sıyâm, 21       3-   İbni Mâce, Sıyâm, 21       4-  Münafıkûn süresi /63, âyet: 1       5-  Nisa süresi /4, âyet: 145       6-  Müslim, İman, 62. Ayrıca bk. Tirmizì, Zühd, 61; İbni Mâce, Fiten, 12       7-  Buharî, İman, 24; Müslim, İman, 107       8-  Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 102-105       9-  Müslim, Birr, 32       10- Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63; Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb, 29; İbni Mâce,             Fiten, 13


İş dünyasından öğrencilere burs ve staj imkanı

Ahmet Ünal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ülkemizi...

Lütfi Banat İlkokulunda yürütülen proje bu yıl eTw...

Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğün`den Kül...

Öğrenci, öğretmen ve çalışanları, sokağa çıkma kıs...

Türkiye?nin En Büyük Deneme Sınav Platformu

ÇOCUKLARA YAZMAYI SEVDİREN DEFTER