Esenlerin en zor okulu olarak bilinen, 2014 yılından itibaren ise kademeli olarak İmam Hatip Ortaokuluna dönüşen Aksoy Ortaokulu’nda son zamanlarda bazı yenilikler yaşanıyor. Depreme karşı güçlendirme çalışması nedeniyle bir süre taşımalı eğitim yapan okul ikinci dönemin başında yenilenen binasında eğitim ve öğretime başlayan okulda hummalı çalışmalar devam ediyor.
Okul çevresinde oturan bazı velilerin çocuklarını okul dışındaki zamanlarda çeşitli işlerde çalıştırmalarından dolayı birçok öğrencinin okula zamanında gelmeme, okula gelen öğrencilerden bazılarının ise okula zarar verme ve temizliğe dikkat etmeme alışkanlığı okulun çözüm bekleyen en ciddi konuları haline geldi.
Edindiğimiz bilgilere göre böyle zor bir dönemde arkadaşlarının önerisiyle İstanbul il Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-GE birimindeki görevinden ayrılarak okul müdürlüğü görevine geçen Mahmut Balcı işe nereden başlaması gerektiğini düşünmeye başlar. Çünkü okul uzun süre vekaleten idare edilmiş ve biriken birçok sorun acil çözüm bekliyor. 19 Aralık 2014 tarihinde göreve başlayan Mahmut Balcı ilk iş olarak tüm öğretmen ve öğrencileri okul bahçesinde toplayarak onlara bir tanışma selamı vermeye karar verir. Daha sonraki hafta ise tüm öğretmenlerle bir tanışma toplantısı düzenler.
Üç ayrı binada görev yapan iki okulun öğretmenleri bu vesileyle ilk kez bir toplantıda buluşurlar. İstişare toplantısı yaklaşık üç saat sürer. Herkes konuşur. Neler yapılması gerektiğini anlatır. Mahmut Balcı gerek yazarlar okullarda ve gerekse değerler eğitimi konularında verdiği seminerlerden hareketle öğretmenlere mesleki ölçütlerle ilgili bilgileri slaytlar eşliğinde seminer formatında vermeye çalışır. Arkasından okula karşı ilgisiz olan velilerle toplantılar düzenlemeye çalışır. Okul aile birliğinin ismi var ancak kendisi yok. Çok kişi öneride bulunur ancak kimse görev almak istemez. Okul inşaat halinde olduğu için veliler toplantısını camide yapar. Sonra bu olay ulusal basında ve mecliste bile gündem olur. Güçte olsa sonunda okul aile birliği kurulur.
Her sabah okula erkenden gelen Mahmut Balcı bazen kapıyı açması gereken güvenlik görevlisinin işini bile yapar. Nöbete ve göreve geç gelen öğretmenleri uyarır. Nöbetçi olduğu gün erken geldiği halde kapıyı kapalı gören ve bundan dolayı sitem eden öğretmenlere ‘siz de bizim hakkımızda geç geldi’ diye tutanak hazırlayın der.
Mahmut Balcı daha önceki bazı alışkanlıkları değiştirmek için neler yapması gerektiğini düşünür. Pazartesi günleri istiklal marşı törenine ve sabah ilk derse geç gelen öğrenci ve öğretmenlerin kapıda kalacağını söyleyerek herkesin okula zamanında gelmesi gerektiğini söyler. Sabah geç gelen öğrenci ve öğretmenlerin bu alışkanlığı terk etmeleri kolay olmaz. Mahmut Balcı okulun çalışan ses sistemi olmayınca verdiği değerler eğitimi seminerleri için yanında taşıdığı seyyar ses sistemi ile öğrencilere hitap etmeye çalışır ve şu örneği vermeye çalışır: Uçağa 5 dakika geç kaldığınızda uçak sizi bekler mi? Veliler bu örneğe ilk başta tepki gösterseler de okul müdürü takipten vazgeçmez. Kapıya gelen, okul idarecileriyle tartışmaya çalışan veliler olur. Mahmut Balcının bu disiplinli haline itiraz eden veliler olduğu gibi onu alo 147 ye şikayet edenler de olur. Ancak sonuçta kazançlı çıkan okul olur. Çünkü sabah geç gelenlerin sayısı 250 den 20-25 ye düşer. Din kültürü ve ahlak kültürü branşından gelen Mahmut Balcı’nın tüm öğretmenlerin desteğini alması için de özel bir çaba göstermesi gerekiyordu. Ona göre bir okulda disiplin varsa bundan her öğretmen de olumlu şekilde etkilenecektir. Ona göre disiplin yok ise başarı da yoktur. Mahmut Balcı öğrencilerin temizliğe dikkat etmeye yönelik yaptıkları etkinliğe de destek olur.
Yine edindiğimiz bilgilere göre Mahmut Balcı, göreve başladığı zaman onu tebriğe gelmek isteyenler onun hangi binada olduğunu kestiremezler. O ise üç okul ve inşaat arasında gidip geldiği, bu tür işlere ayıracak vakit bulamadığı için hayırlı olsun çiçeğini inşaatta teslim alır. Mahmut Balcı ilk günlerde ziyaretine gelen bazı kişilere okulun ihtiyaçları olduğunu söyler. Ancak iş okula destek vermeye gelince bazı kişilerin konuyu değiştirmeye başladıklarını görür. Bütün bunlar yaşanırken dersler devam eder. Sayıları az da olsa sanki okula zarar vermek için geliyormuş gibi bazı öğrenciler ise okula zara vermeye devam ederler. Yenilenen okulun birçok yeri kırılmaya, dökülmeye başlar. Öğrencilerden paramız kayboldu, birileri bizden zorla para istiyor gibi şikayetler de devam eder. Bazı ciddi kavgalar ise ilköğretim yönetmeliğinin tamamen disiplini bozan; öğrenciyi, onlara pirim veren velileri şımartan maddeleri nedeniyle çözümsüz kalır.
Okul müdürü Mahmut Balcı velilerden gerekli maddi desteği almada da çeşitli zorluklarla karşılaşır. Çünkü birçok veli devlet okula destek olsun anlayışında. Okul müdürü bu alışkanlığı azaltmak için velilere mektup yazar. Ve derki okula destek olun. Bu okul hepimizin. Ancak bu iyi niyete rağmen bu mektup bile bazı kişilerce bazı yerlere ulaştırılır.
Okul müdürü öğrencileri bedavacılıktan uzak durmaları için yere para düşürür. Parayı bulup getirenlere tekrar harçlık olarak veren denemeler yapar. Okul müdürü veli öğretmen görüşmelerine de disiplin getirmeye çalıştı. Öğrencisiyle olur olmaz vakitlerde görüşmeye gelen velilere der ki ‘bir öğretmen tam derse gidecek iken bir öğrenci velisi ile görüşmeye başlasa kırk öğrencinin dersi boş geçecek, bir mi kırk mı daha önemli?’ diye veli görüşme saatinde gelmeniz daha doğrudur diyerek velileri okul kurallarına destek olmaya çağırır.
Uyarılara rağmen okula telefon getiren, kavga eden, okula zarar veren, tutulan tutanaklar, geç gelen öğrencilere yönelik sıkı takip beraberinde bazı kişilerin okul müdürünün arabasının lastiklerini bile bıçaklamasıyla sonuçlanır. Mahmut Balcı tüm bu sorunları aşmak için okul rehber öğretmeninin de daha aktif görev yapmasını ister. Rehber öğretmenine böyle sorunlu bir okulda mesai saatlerine ayarlı çalışan bir memur gibi olmamasını ve öğrencilere yönelik seminerler düzenlemesini söyler. Aynı şekilde okul müdürü derse geç kalan öğretmenleri bu konularda titiz olmaya çağırır. Mahmut Balcı öğretmenleri birçok kültürel ve sosyal etkinlik yapmaları için teşvik eder. Son olarak hem Esenler Kültür Merkezinde hem de okul bahçesinde düzenlen ‘Medine ve Medeniyete Yolculuk’ başlıklı program da beğenilen bir program oldu.
Birçok kişi yoğunluktan fırsat bulunca meslektaşlarının düzenlediği toplantılara da katılması ile tanınan Mahmut Balcı’nın eğitim yöneticiliğindeki çabaları da dikkatle izlenmekte.
