İLYAS TEKİN (Arştırmacı-Eğitimci - Yazar)


Sabıkalı İsrail terörü


 Yılın en sıcak ve uzun günlerinde güzel bir Ramazan ayı geçirdik.Zaman zaman yağan yağmur  ve esen rüzgarla serinlendik.Sayılı günler gelip geçti.

Ancak bu mübarek ayda bile üzülecek o kadar çok acıklı ve vahşi olaylara şahid olduk ki,hala da bitmiş değil.Temennimiz bir an evvel bu üzücü olayların sona ermesidir.

Bunların başında hiç şüphesiz İsrail'in  Gazze'de masum ve savunmasız insanlara,özellikle çocuklara ve kadınlara yönelik saldırı ve vahşetidir.Önce havadan saldırdı,sonra ise mübarek Ramazan ayının hem de mübarek Cuma gecesi karadan saldırmaya başladı ve şu satırların yazıldığı sırada 400’den fazla Filistinli öldürülmüştü..Çok kötü,adeta tüyler ürperten resimlere şahit olduk.Hele hele bir resim vardı ki İsrail askeri,çocuklarının yanında bir annenin  karnına silahı dayamıştı...Arapların ve İslam ülkelerinin durumu malum!.. Âkif'in tabiriyle "tek dişi kalmış canavar"ların zaten öyle bir derdi yok.Orada bir dram yaşanıyor, dünya seyrediyor.

 Peygamberlerini bile öldürmekten çekinmeyen İsraillilerin yeryüzünde fitne fesat çıkaracağı yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de  anlatılıyor. Hem de Sevgili Peygamberimizin gecenin az bir kısmında Mescidi Haram'dan Mescid-Aksa'ya ve oradan da miraca (göklere ) yükseliş mucizesinin 1. ayetinde  anlatıldığı  İsra süresinin 4-8. ayetleri bu konudan bahseder. Bu da çok anlamlıdır.Zira Mescid-i Aksa bu bölgededir.

"Biz İsrail oğullarına  Kitap'ta  şu hükmü verdik:

'Muhakkak siz yeryüzünde iki defa  fesat çıkaracaksınız ve çok kibirlenip böbürleneceksiniz.' " (İsra süresi,âyet: 4)

 "Birincisinin vakti gelince,üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik.Onlar evlerin aralarına girip araştıracaklar ve bu gerçekleşmiş bir va'd oldu." (İsra süresi,âyet:5)

 Müfessirler bu ayetleri kendi devirlerine göre yorumlamışlardır. Burada "Kitap"dan maksadın Tevrat veya Levh-Mahfuz olduğu ifade edilir. Yani "İsrail oğullarının yeryüzünde iki defa fesat çıkaracağı Levh-Mahfuzda yazılıdır; bu,bizce malumdur." denilmektedir.

 Sabıkalı oldukları için fesatları çok.1946'ya kadar bu toprak parçasında hiç olan İsrail,1949'da kurularak 65 seneden beri yaptıkları çok iyi bilinmektedir.

Yine müfessirlerin Beyanına göre ilk fesat,peygamber Eş'ıya (İşaya) yı öldürmeleri veya Ermiya (Yeremya) yı hapsetmeleridir.

Ikincisi ise,peygamber Yahya (as) yı öldürmeleri,Roma yöneticileriyle işbirliği yaparak peygamber İsa (as) yı öldürmeye kalkışmalarıdır? Bu nedenlerle de lanetlenmişlerdir. Ama fesatlarının bitmediği ortadadır.

    Ayette geçen "güçlü- kuvvetli kullarımızı gönderdik" cümlesindeki "gönderdik" kelimesi "göndeririz,göndereceğiz." şeklinde de düşünülebilir.

    Diğer ayetler: "Bir zaman sonra onlara karşı size tekrar üstünlük verdik,servet ve oğullarla gücünüzü artırdık,adamlarınızın sayısını çoğalttık.

  Eğer iyilik ederseniz,kendinize; kötülük ederseniz,yine kendinize edersiniz.Nihayet ikincisinin vakti geldiğinde, düşmanlarınız onurunuzu çiğnesinler,daha önce girdikleri gibi yine mescide girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıksınlar için.

Umulur ki Rabbiniz size acır; ama eğer fesatçılığa dönerseniz,biz de cezayı tekrarlarız.Biz cehennemi kafirler için ebedi bir azap yeri yaptık." (İsra süresi.ayet:6,7,8)

 Bunlarla ilgili daha başka olaylardan bahsedilir.Ama şurası kesin ki,bunlar yeryüzünde fitne-fesat çıkardılar ve halen de terör estiriyorlar. Herşey en ince yerinden,fakat zulüm en kalın yerinden kopar.Muhakkak bunların da sonu gelecek.Eden bulur.Kimsenin yaptığı yanında kalmaz.Özellikle,yetimlerin ve masum çocukların ahını alanlarını cezasını yüce Allah (cc) mutlaka verir.Yukardaki ayetler de buna işaret etmektedir.Inşaallah akıttıkları kanda boğulurlar...

    Yeter ki müslümanlar,kendine müslüman,sözde müsüman değil;özde-gerçekte müslüman olabilseler,Islamı gerçekten yaşayabilseler.Diyorlar ki,Ebabil Kuşları gelip yukardan aşağı bu zalimleri öldürsün! Sen müslümanım de,yan gelip yat,Ebabil Kuşları yapsın öyle mi?

28 sene önce gazeteciler o zamanki İsrail Başbakanı Şimon Peres'e:

 "Kur'an-ı Kerim,sizin devletinizin yıkılacağını haber veriyor" diye sordukarında,Peres şu cevabı verir:

   "Kur'an'ın bahsettiği müslümanlar gelsin! Düşünürüz." (Tercüman gazetesi,1986)

    Maalesef bunları yazmaktan üzüntü duyuyoruz.Müslümanların şöyle bir silkinip kendilerine gelmesi gerekir.İşte Osmanlı olsaydı İslam coğrafyasında bunlar olmazdı.Osmanlının gitmesiyle bu topraklarda huzur kalmadı,paramparça oldu,hala da olmakta!..

Sultan Abdülhamid Han :"Filistin'i satın almak isteyen yahudileri eli boş gönderdiğim için Allah'a şükrediyorum." diyor.O, en zor dönemde ülkeyi 33 sene idare etti ve bir karış toprak vermedi.

    Hadi diyelim ki İsrail sabıkalı,kadın,çocuk demeden masum insanları işkenceyle öldürüyor; ya IŞİD'e ne demeli? Müslüman olduğunu söylüyor,Allahü ekber deyip Irak'ta,Suriye'de müslümanları öldürüyor?Hem de Ramazan günü!..

Diyanet işleri Başkanı diyor k:

"Günde ortalama  1000 (bin) müslüman öldürülüyor ve % 90'ının katili bir başka müslüman!" Bunları da mı duyacaktık? Yazıklar olsun!..Acı,çok acı...

Oysa İslam kelime olarak "barış" demektir. İslamiyet sevgi temeli üzerine kurulmuştur.Sevgi,saygı,hoşgörü,insan haklarına saygı;yalan söylememek,hile yapmamak,kul hakkı yememek,dürüst olmak vs...Dinde zorlama yoktur.Türkler severek ve istiyerek müslüman oldular.Ecdadımız,fethettikleri yerlerde hiç kimsenin dinine,diline,örf-adetine karışmadı,hepsini serbest bırakdı.

    Beşar Esat  da yine yüzde 95 oyla seçilmiş ve Kur'an'a el basarak yemin etmiş. Görünüşte bazılarına hoş gelebilir.Ama acaba ona uygun işler yapılıyor mu? Bari yapılan yanlışlara Kur'an-ı Kerim alet edilmese...

   Üzülecek ve söylenecek o kadar çok şey var ki! Sizleri üzdüysem kusura bakmayın.Allah (cc) sonumuzu hayreylesin;mazlumlara,gariplere,yetimlere,kimsesizlere yardım eylesin,müslümanlara da gerçek manada İslamı yaşamayı nasip etsin!

Herkese iyi bayramlar! Aman trafik kazalarına dikkat!..