İnternet medyasında bir haber ilgimi çekti: “İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, Cağaloğlu’nda “Eğitimde Yeni Yaklaşımlar” konulu bir konuşma yapacak.
Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin düzenlediği “Babıâli Sohbetleri”nde eğitimle ilgili çalışmalar ve gelişmeler hakkında bilgi verecek olan Dr. Muammer Yıldız, “Eğitimde Yeni Yaklaşımlar” adı altında yeni program, proje ve çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi verecek. Timaş Kitapkahve’de gerçekleşecek olan toplantı, 18 Eylül Perşembe günü saat 18.00’de başlayacak. Programın takdimini eğitimci şair ve yazarlar Yusuf Dursun ile Bestami Yazgan birlikte yapacaklar. Dr. Muammer Yıldız konuşmasını tamamladıktan sonra dinleyicilerin sorularına cevap verecek.”
Meslektaşım Yusuf Dursun davet etti. İnternet medyasında yayımlanan yukarıdaki haber de ilgimi çekti. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız’ı dinlemek, “Yazarlar okullarda” projesine ilişkin düşüncelerini almak ve sorular yöneltmek amaçlı, eylül ayının yağmurlu bir akşamüstü adı geçen yayınevine girdim.
Mekânda oturanlarla ve tanıdık yüzlerle selamlaştıktan sonra gösterilen yere oturdum. Hal hatır sormalar sonrası biri çay getirdi, biri simit… İlgi ve konukseverlik hoşuma gitti! Yüzümde mutluluk gülücükleri belirdi!
Bir süre sonra yerlerimizi aldık. Ne ki mazereti nedeniyle Dr. Muammer Yıldız’ın gelemeyeceği, Nuri Yardım tarafından duyuruldu! Beklentilerini bulamayan, salondaki yüzlerde bir rahatsızlık görüntüsü belirdi!
Yönetim masasında Şair Öğretmen Yusuf Dursun, şiirle başlayan duygu yüklü açış konuşması yaparak ortamı canlandırdı. Ardından Şair Öğretmen Bestami Yazgan, dörtlükle başladığı kısa ve öz konuşmasını gerçekleştirdi. Eğitimde yeni yaklaşımlara nasıl ulaşılacağı konusunda kimi yetkin adların görüşleri ya da düşünceleri alındı. Eyüp İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Celalettin Kapusuz, yöneltilen soruya- kendince- açıklamalarda bulundu.
Özellikle eğitim alanında Almanya’da beş yıl görev yapan emekli eğitimci Ali Erkan Kavaklı'nın yansıttıklarını oldukça akla yatkın ya da idealist buldum! Almanya eğitiminde politikanın uzağında tüm yetkilerin öğretmende olduğunu, öğretmenin değerlendirmesi ve yönlendirmesiyle sınav yapılmadan ilk, orta ve yüksek öğretime geçişin sağlandığı vurgulandı. ( Öğretmen iyi yetiştirilmeli, ekonomik yönden desteklenmeli, veli öğretmene saygı duyma konusunda bilinçli olmalı, müdürün ve müfettişin sicil verme sistemine dönülmelidir.)
Ardından Fransa’da kalan bir eğitimci Hasan Karahisar'a söz verildi. Fransa’da uygulanan esse tipi (yazılı) sınavın esas olduğu, test sınavı yapılmadığı belirtildi! Bu da altı çizilecek uygulama! (Neden mi? Ülkemizde öğrenciye ya da çoğu öğretmene şu konuda şu makama bir dilekçe yazmasını isteseniz, doğru sonuç alamazsınız! Acı ama gerçek! Test türü sınav’ın tek belirleyici olması, elbette kabul edilemez.)
İşaretle izin isteyerek bir süre sonra salondan ayrıldım. Meslektaşım Yusuf Dursun, telefonla aradı ve konuştuk. Gerekli açıklamalar yapıldı. Kendilerinin yönetiminde ‘Eğitimde Yeni Yaklaşımlar’ konulu ESKADER’in düzenlediği, toplantının kısmen amacına ulaştığını belirterek teşekkürlerimi ilettim.
