ABDULBAKİ MURAT (Bahçelievler Şehit Mehmet Karaaslan İHL Müdürü)


BELEDİYELER VE EĞİTİM.


İnsanoğluna bahşedilmiş, tamamlanmış olan yegane dinin ilk emrinin “oku” olması sıradan, tesadüfi bir durum değildir. Allah Teala bu ilk vahiy ile biz kullarına eğitimin, okumanın önemini vurgulamakta ve insanların okumaya ziyadesi ile önem vermeleri gerektiğini  ilk mesaj olarak bildirmektedir.

Bunun yanında “düşünmez misiniz?”, “akletmez misiniz?”, “hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” gibi ilahi düsturlarla da Rabbimiz bizlere eğitim hakkında bir nevi uyarılar yapmaktadır.

Peygamber Efendimiz (SAV) ise “ben muallim olarak gönderildim” buyurarak öğretmenin ve onun yaptığı işin peygamberlik mesabesinde kutsal bir vazife olduğunu vurgulamıştır.

O halde “eğitim” ertelenemeyecek kadar önemli olan ve önem verildiğinde de topluma pozitif ivme kazandıran bir olgudur. Bu yüzden ideal toplumlar, eğitim için çaba gösteren, eğitime zaman ve pay ayıran toplumlardır.

Eğitim bir ülkede toplumun tüm fertleri ile resmi, gayri resmi her oluşumun üzerinde titremesi gereken önemli bir sahadır. Milletler bu sahaya değer verdikleri oranda başarılı olabilirler. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı iyi eğitirsek, onları hedeflediğimiz büyük ve müreffeh Türkiye ideali ile yetiştirebilirsek çok önemli bir başarı elde etmiş oluruz.

Eğitimi sadece okullardan beklemek büyük bir yanılgı olur. Elbette eğitimde öncelik okulların ve öğretmenlerin olmalıdır. Öğretmenlerin etkin/etkili olmadığı bir toplumda ilerleme de ol(a)maz. Baktığınız zaman öğretmenlerin tezgahından geçmeyen bir kişi göremezsiniz. O halde etkili bir eğitim için öğretmen de önemlidir. Bu anlamda öğretmenleri “eğitim gönüllüsü” olarak yetiştirmek de devletin önemli vazifelerinden birisidir.

Belediyeler de son dönemlerde eğitim konusunun toplum üzerinde etkisini fark etmişler bu alana önemli yatırımlar yapmışlardır/yapmaktadırlar. Belediyelerin Kültür Müdürlükleri bünyesinde oluşturdukları kurumsal yapılar ve ekipmanlar halkın ve çocukların daha iyi bir eğitimden geçirilmesi için çaba sarf etmektedirler. Konusunun uzmanı olan kişiler bizatihi tespit edilerek seminer, sempozyum ve benzeri etkinlikler yapılarak halkın eğitim oranı yükseltilmeye çalışılmaktadır. Ancak sahanın daha sıkı araştırılarak, “işin ehline verilmesi”nin gerekliliğini, araya sıkıştırmazsam kendimi mesul addederim.

Aslında bu desteklenmesi gereken fevkalade olumlu bir anlayıştır. Zira Belediye gibi önemli bir işlevselliğe sahip kurumların, toplumun geleceği/gençlerle ile ilgili hiçbir planlarının olmadığını söylemek büyük bir yanlış olur. Belediye sadece sokak süpüren, yol-kaldırım yapan yani iskana matuf işlerle sınırlandırılamaz, sınırlandırılmamalıdır da...

Özellikle büyükşehirlerdeki belediyeler konunun ehemmiyetine binaen neredeyse her mahalleye bir gençlik ve kültür merkezi inşa etmek/açmak suretiyle eğitim sürecine destek vermektedirler. Bu merkezlerde temel eğitimden yaygın eğitime, sanatsal etkinliklerden spor, müzik, el becerileri gibi pek çok alanda kurslar açılmakta ve halkın buralardan istifade etmelerine imkan tanınmaktadır.

Belediyelerin eğitim ve kültür birimleri çalışmalarını yürütürken okullarla da irtibatlı olması gerekir. Zira eğitim-öğretimin mutfağında olan kişiler/öğretmenler esasen bu konularda deneyimlidir ve saha ile ilgili söyleyecekleri de değerlidir. O yüzden belediyelerin okul idarecileri ile sık sık bir yere gelmesi ve az konuşup çokça dinleyerek eğitim konusunda yeni adımlar atması da faydalı olacaktır.

Belediyelerin kültür merkezleri son zamanlarda adeta bir okul gibi cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle şenlenmekte, kimisi kütüphanelerden, kimisi internet imkanlarından, bazısı da oralardaki öğreticilerden istifade etmektedirler. Böylece belediyeler eğitime katkı yaptıkları gibi halkın ekonomisine de katma değer yaparak büyük bir boşluğu doldurmaktadır.

Belediyeler bu anlamda özellikle il, ilçe ve köy dernekleri ile sıkı ilişkiye girerek hemşehricilik faktörünü de kullanıp insanlara ulaşmayı ilke edinmelidirler.

Bu anlamda bazı belediyelerin devasa çalışmaları bulunmaktadır. Reklamı bir yana bırakarak halk için, halk ile iç içe yapılacak eğitim çalışmaları en az okullar kadar etkili olacaktır.

Ar-ge, halkla iletişim, birebir diyalog, ne derseniz deyin ancak belediyelerin elindeki imkanların, “eğitim delisi” insanlar ile buluşturularak/onların elinde değerlendirilerek yeni projelerle halkın huzuruna çıkılması, özlenen (eğitimli)Türkiye için yeni bir açılım olacaktır