HASİP KORHAN (Mersin Kaleburcu İlkokulu Öğretmeni)


GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? -2


Geleceğimizin garantisi olan gençliğimizin gidişatına dair yazımızın 2. bölümüne devam ediyoruz.

 

Gençliğimiz, tarihi bilgi ve birikimlerden bi haber( habersiz) durumda. Tarih mi? O ne diyecek kadar içler acısı durumdadır. Tarihi birikimlerimi tanımayan kendi tarihi kaynaklarımızı İngilizceden tercüme edecek kadar habersiz ve ilgisiziz. Acaba kaynak diye okuduğumuz o tercüme kitaplar ne kadar tarihimizi doğru ve yanlışsız ifade ediyor. Çünkü benim düşmanım ya da benim gelişmemi istemeyenler, benim hakkımdaki tarihi bilgileri ne kadar doğru söyleyebilir ki…..

 

Gençliğimiz bırakın tarihimizi asli kaynaktan okumayı. Tercümeleri bile okumayacak kadar duyarsız. Araştırmacı yazar Ebubekir Subaşı, 2000 yılında Ramazan ayında bir iftar vaktinde evine konuk olduğumuzda şu ifadeleri kullanmıştı:

 

‘‘Şu an arşivlerimize gelip araştıran araştırmacıların %70’i yabancı ülkelerdeki araştırmacılardır. Bunlar içinde en çok gelen gençler ise, Japon ve İngilizlerdir. %30’luk dilimi oluşturan bizimkilerin çoğu da Osmanlı Türkçesi bilmeyen kişilerdir.’’diye serzenişte bulunmuştu.

 

 

 

Acaba tarihini bilmeyen bizim gençlerimiz, kimi örnek alacaklardır. Şu an aile kavramının kalmadığı Almanya’yı mı, yoksa içki, fuhuş ve mafyayla sürekli başı belada olan Amerika mı? Hatta Amerika filmleriyle ilgili olarak şu tespiti yapan ’’ Ramazan Şimşek ; ‘‘Amerika, geçmişi olmadığı için sürekli olarak filmlerinde, hayal unsurlarını barındıran olayları ve kahramanları kullanmaktadır.’’ Öğretmen arkadaşımın ifadesi ne doğru değil mi? Böyle olmasına rağmen hayalperest gençlerimiz ve neslimiz, bu ülkeyi sürekli örnek almaktadır. Hâlbuki Amerika, eyalet sistemini atalarımızdan almadılar mı?

 

Acaba 1000 yıldan fazla geçmişi olan ve yüzyıllar boyu idare eden ve yönlendiren atalarımızın torunları biz değil de onlar mı? O torunlar, Amerikalı mı, Fransız mı, Japon mu, yoksa İngiliz mi? Onlar ataları olmadığı halde bu kadar araştırırken,  biz de onları seyrediyor muyuz?

 

Burada gençliğin sıkıntılarından birkaç tanesini bahsettik. Biz yetişkinler, gençliğin bu sıkıntılarını kendi sıkıntımız olarak mı göreceğiz yoksa zaten onlar delikanlı deyip geçiştirecek miyiz?

 

Not: Devam yazılarını gazetenin ileriki baskılarında ele alacağız.