"Muhabbet" sevgi demektir, zıddı ise "Buğz" ( sevmeme, kin ve düşmanlık besleme) dur. "Muhabbet" kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de bir ayette ( Taha -20, ayet 39); bu kelimenin aslı- kökü olan "Hubb" 9 ; bundan türetilen isim ve filler de 72 ayette geçmektedir.( el- Mu'cem'ül- Mufehres, s:191-193)
Sevgi dinin temelidir. Dinde zorlama yoktur. İnsanlar inanıp inanmamakta serbesttir. Zorla kimsenin inanması mümkün değildir. Çünkü iman kalbdedir.Kalbdekini ise yalnız Allah (cc) bilir.
Bu âyetlerde sevgi hem Yüce Allah'a (cc), hem de insana nisbet edilir.
"Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler." ( Maide 5/ ayet:54) mealindeki ayeti kerime, Allah (cc) ile kullar arasındaki karşılıklı sevgiyi ifade eder. Şüphesiz ki bu karşılıklı sevgi boşuna değildir. Onlar,severek yaptıkları hizmetlerle O'nun sevgisine mazhar olurlar. Bu ayetIn tefsirine bakıldığında O'nun sevgisine mazhar olanların içinde müslüman Türk milletinin olduğuna işaret edildiği görülür. (E.Hamdi Yazır,Hak Dini Kur'an dili,c:3,s:1720)
O'nun güzel isimlerinden (Esma-i Hüsna ) birisi de "Vedüd" ( Hud 11/90; Buruc 85/14) ismidir.Vedüd " kullarını çok seven ve sevilmeye yegane layık olan"demektir. Çünkü O, kullarını çok sever. Yüce Allah (cc) özellikle takva sahiplerini,iyilik severleri, maddi-manevi temizliğe önem verenleri, tevekkül edenleri, sabırlı ve adaletli olanları, kahramanları ve Hz. Peygamber'e uyanları sever; inkârcıları, zulüm ve haksızlık yapanları, günahlarda ısrar edenleri, böbürlenip gururlananları, büyüklük taslayıp gerçeklere karşı çıkanları, nankörleri, hainleri, aşırılığa sapanları ve şımarıkları sevmez.
Sevginin insana nisbet edildiği âyetlerde Allah (cc) sevgisi, iman sevgisi, mü'minler arasındaki sevgiden övgüyle bahsedilirken; buna karşılık insanın dünyaya, mala-mülke,geçici heveslere aşırı düşkünlüğü, hak etmediği halde övünmeyi ve çirkin şeyleri ifşa etmeyi ( açığa vurmayı) sevmesi eleştirilmektedir. (İs.Ansk.c:30,s:386)
Sevgi çok önemlidir. Hadisi şerifte: "Amellerin en üstünü,Allah için sevmektir.";
"Sevdiğini Allah (cc) için sevmek,yerdiğini yine O'nun için yermek imandandır." buyurulmuştur.
Hatta bir Kutsi hadiste (manası Peygamberimize Allah tarafından bildirilen mübarek söz) şöyle buyurulmuştur:
"Benim için birbirini sevenlere, benim için bir araya gelenlere muhabbetim (Hz.Allah'ın sevgisi)vacip olmuştur."
"Sizden biriniz, kendisi için sevip istediğini kardeşi için de istemedikçe iman etmiş sayılmaz." hadisi şerifi, kardeşliğin ve birbirini sevmenin iman bakımından ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Bir hadisi şerif daha:
"İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız.."
İşte Din-İslam bu, ahlak bu! Bazıları bu kelimeyi çok kullanıyorlar. Ama kardeşlik lafla olmaz, empati kurarak olur. Herhalde lafta sevgiye değil, gerçek sevgiye ihtiyaç var.
Bizim dinimiz, sevgi-saygı,hoşgörü dinidir. Islâm'ın özü doğru- dürüst olmak, insan haklarına saygı göstermek,yalan söylememek,kimseye eliyle- diliyle zarar vermemek, hele hele kul hakkı yememektir.Günümüzde İslam adına ona taban tabana zıt işler yapanlara bakarak bu güzel dini suçlamak asla doğru değildir. Zaten İslam Dünyasının İslam'ı yarım-yamalak anlama ve hatta onun yasaklarını adeta emirmiş gibi yapmaları günümüzün önemli bir problemidir. Onun için durum maalesef hiç de iyi değildir.
Yunus Emre konuyu şöyle özetlemiş:
"Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz!"
Hz.Ali (kv) ne kadar güzel söylemiş:
"En faydalı hazine, gönüllerdeki sevgidir."
Budha da şöyle demiş:
"İçinde sevgi bulunan için, bütün dünya tek bir ailedir."
Sevgi ekilen yerde sevinç büyür.
Sevgi ile bakmasını bilen,gerçek ibadetin zevkini tadar, hedefine ulaşır.
Sevgi karşılıklı verilen mutluluktur. Sevgi, tatlı dil,güler yüz, pozitif enerjidir.
Gerçek güç sevgiyle kazanılır. Paranın halledemediği pek çok iş,çoğu zaman sevgiyle halledilir.
Sevgi olan yerde kavga, gürültü, kin ve nefret olmaz.Herkes kendisini karşısındakinin yerine koyar (empati kurar) ve ona göre davranır. Kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmaz.Herkes birbirini sever,sayar, huzur ve barış olur.
Sevgi başarının da temelidir. Onun için insan işini severek yapmalıdır. Sevmeden çalışmak insana kölelik gibi gelir ve o işten hayır gelmez!..
Özellikle öğretmenlik asla sevgisiz olmaz. Çünkü her öğretmen bir anne- babadır ve her anne- baba da öğretmen olmalıdır. Anne-baba çocuğunu nasıl severse, öğretmen de öğrencisini öyle sever. Öğrenci de anne-babasını sevdiği gibi öğretmenini sever. O zaman başarı gelir. Çünkü öğretmenle öğrenci arasında en önemli bağ sevgidir.
Eğitim ailede başlayıp, ailede devam ettiği için de anne-babaların bir öğretmen gibi çocuklarını iyi yetiştirmesini bilmelidir.
Yine bize göre zaman çabuk geçti ve birinci dönemin sonu geldi.
Çocuklar bizim en kıymetli hazinemizdir. Onlar bize emanet! Dönem sonunda karnelerini alacaklar. Sakın ola ki onların kalblerini kırmayalım,onları incitmeyelim, başkalarıyla mukayese etmeyelim. Onların canları sağolsun. Hiçbirine bir zarar gelmesin,önemli olan bu! Zamanla onlar zayıfların üstesinden gelirler. Ama zayıflar gelmeden önce yine sevgiyle tedbir alınabilir.
Bu duygu ve düşüncelerle, bütün öğretmen ve öğrencilerimize iyi tatiller dilerim.

