Mutluluk insan hayatının en büyük başarısıdır.
Bir gün, bir genç babasına: “Bizim yaşadığımızdan daha iyi, daha lüks ve zengin bir hayat yaşayan nice insanlar var, neden biz onlar gibi yaşamıyoruz?” diye sorar.
Baba, oğlunun zenginliğe imrenerek sorduğu biraz da sitem yüklü olan sorusuna o gün hiç cevap vermedi. Günler gelip geçti. Bir hafta sonu baba oğlunu yanına alarak, şehrin kenar mahallelerinde dolaşmışlar. Oralarda yırtık kıyafetlerle oynayan, yoksul çocukları görmüşler. Bu çocuklar çok eski ve yıkılacak kadar harap evlerde yaşıyordu. Baba oğluna bu perişan manzarayı göstererek:
—Bak oğlum, biz bunlardan daha iyi yaşıyoruz. Sen kendinden daha yukarıda olanlara baktığın kadar, kendinden daha yoksul olanlara bakmazsan, “Neden onlar gibi yaşamıyoruz, diye yakınırsan, elindekilerin kıymetini bilemezsin. Onun için de mutlu olamazsın” dedi (Gündüzalp, s. 61). “Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine, senden zor durumda olanları görüp rahatla” (Kur’an, Fatır, 19-22.). Gözümüzü yukarıdakilere dikersek mutsuz oluruz. Herkesin farklı hayatı ve hayatın birçok rengi vardır. Tek tip, renksiz bir dünya ne kadar kuru, ne kadar zevksiz olurdu. Bütün farklılıklarıyla, renkler armonisiyle hayat ne tatlı ve yaşamaya değer.
Birçok insan, şimdiyi yaşamadan, gelecek için şimdiyi feda ediyor. Bu anlayışın sonunda şimdinin zevkini tadamadan, kendi mutluluğunu sonsuza dek erteliyor. Gelecek şimdi olur, yine gelecek için hazırlanırsınız fakat mutluluk yarına kalırsa ona asla ulaşamazsınız (Dyer, s. 35). Gelecekle ilgili hedeflere yoğunlaşarak zihnimiz yarına takılır, şimdinin mutluluğunu da elimizden ebediyen kaçırırız.
Hayattan beklentilerimiz olacak. Beklentilerimizi gerçekleştirmek için adım adım ilerleyerek, mutluluğa doğru yol alırız. Makul olmayan uçuk hedefleriniz varsa nasıl mutlu olursunuz? Kendiniz için iyi olacağına inandığınız hedefleri belirleyerek, sizi mutlu edeceğine inandığınız hedefleri seçerek, bu hedeflere ulaşmak için emin adımlarla yürümelisiniz. Ne kadar ilerler, hedefinize yaklaşırsanız o kadar mutlu olursunuz.
MUTLULUK
Mutluluk, nazlı bir kelebek,
Elimi uzatsam kaçıverecek,
Hasretinle yanan gönlüm,
Kaç mevsim bekleyecek.
Dön diye seslenirim ardından,
Akıp giden yılların
Sırtımda hançer saklı,
Gözyaşı dolu anıların.
Hasan Basri Yazıcı
Yaşanılan acı ve mutlu anılar insanın ardından geliyor. İyi anlarda beynimize nakşedilen mutluluklara dönersek onları yeniden yaşamış gibi oluyoruz. Mutluluklar da acılar da insanı gölge gibi takip eder…
Hayatımızı güzel anlarla doldurmak elimizdedir. Mutlu bir hayat için, öncelikle şu önemli hususları gözden geçirelim. Önce sağlık, yeterince varlık, herkesle iyi geçinmek, iyi bir meslek seçmek, şükretmek, uyumlu ve sade bir hayat sürmek. Bunları elde etmek için çaba gerekir, emek vermek ve özenle yaşamak gerekir. Bunları başarmanın kolay olmayacağını ancak mutlu olmanın da imkânsız olmayacağını biliyoruz.
Mide ağrısı çektiğinizde, doktora gidiyorsunuz ve doktorun verdiği reçeteyi aynen uyguluyorsunuz. Mutluluğun da bir reçetesi vardır, uygulayan herkes mutluluğun doruklarına doğru tırmanacaktır. Nasıl mutlu olacağız? Mutlu bir hayat sürmenin kurallarını öğrenerek ve öğrendiklerimizi uygulayarak mutlu olacağız…
