HALİL ÖNGE (Üsküdür Kısıklı İlkokulu Müdürü)


İNSAN HAYATINA DOKUNMAK


Bir kitap okumuştum inana dokunmak diye. İnana dokunmak tabi’i ki fiziksel bir temas değil. İnsana ruhsal, fiziksel, morelen, dinen, diliyle, inancıyla vb bir çok sahalarda temasta bulunmaktır.

İnsanın düğe yaratıklardan ayıran en birçok özellikleri bulunmaktadır. Bunlardan beklide en önemlisi düşünmesi ve düşünmesi sonucu üretmesidir. Diğer yaratıklarda içgüdüsel olarak çok güzel şeyler üretiyorlar. Ama bunların hiç birinde düşünme sonucu meydana getirtme yoktur. Arının peteği çok mükemmeldir. Yaptığı bal daha da güzeldir. Ama bunu yaparken nasıl daha iyi yaparım. Veya şöyle olsa nasıl yaparım düşüncesi hiç yoktur ve olmayacaktır. Allahın ona verdiği ve kalıtsal olarak nesilden nesle geçen bir yetenek, iç güdü ile bu işi yapmaktadır.

İnsan dünyaya geldiğinde uçak yoktu. Otomobil ve tekerlekte yoktu. Barınılacak ev bile yoktu. Ama düşünen, hayal kuran ve uygulayan insanoğlu bütün bunları yaptığı gibi bugün çok daha ötelere gitmiştir. Kıtalar arasını bırakıp uzayın derinliklerinde yaşama planları yapmaktadır insanoğlu.

Halbuysaki tüm insanlar da ortak bir akılla yaratılabilirlerdi. Herkes birbiriyle aynı düşünebilir ve kendisine verilenle yaşayabilirdi. Ama yaratan bütün bu tekdüzelik yerine herkesin değil aklını, fikrini, düşüncesini parmak izini bile farklı yaratmıştır.İşte tamda burada sadece benim dediklerim olmalı dediğimizde insanın yaratılışına aykırı davranmış ve insan hayatına dokunarak müdahale etmiş oluyoruz. Yaptığımız işler insan hayatına olumlu dokunmak ve onu yüceltmek şeklinde olursa bir anlam ifade eder. Aksi takdirde en yüce varlık olan insanı robot seviyesine düşürmüş oluruz.

İnsan hayatına dokunurken birbirimizin düşüncelerine , hayat tarzına, dünya görüşüne zincir vurmamalıyız. Mükemmeliyet şahsa ait değildir. Bizim için mükemmel görünen başkalarının mükemmeli olmayabilir.