İLYAS TEKİN (Arştırmacı-Eğitimci - Yazar)


ÖĞRETMENLER GÜNÜ


Bilindiği gibi 1981 yılından itibaren ülkemizde 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Atatürk`ün "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" ni kabul ettiği gündür.

Pek çok ülkede 1994`ten itibaren her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

5 Ekim, 1966 yılında Paris`te _gerçekleşen " Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı" nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından "Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi"nin oybirliği ile kabul edilişinin yıldönümüdür.

12 Arap ülkesinde ise 28 Şubat günü Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Her şeyin başı eğitimdir, yol eğitimden geçer. Bütün kötülüklerin, düşmanlıkların, haksızlıkların ortadan kalkması; yerlerine iyiliklerin, dostlukların, hak ve adaletin gelmesi ancak eğitimle mümkündür. Bu sebeple eğitim herşeyden önemlidir ve her şey buna bağlıdır. Devletimizin ve milletimizin geleceği çocuklarımıza, onların geleceği de eğitime bağlıdır.

Eğitim`in iki ana unsuru vardır. Biri öğrenci, diğeri ise öğretmendir. Bir diğer unsur da _ Ortam, yani okuldur. Elbette ki ortam ( okul ), bilgisayar, teknoloji vs. de önemlidir, ama _öğretmen olmadıktan sonra bunlar bir işe yaramaz. Öğretmeni de her yönüyle çok iyi yetiştirmek önemlidir.

Öğretmenlik, sevgi mesleğidir ve kutsaldır. Onun için "Tanrı Mesleği", "Peygamber Mesleği" diye ifade edilir.

Gerçekten öğretmen bir anne baba şefkat ve merhametiyle öğrencilerini kendi evladı gibi sever ve ona göre davranır. Öğrenciler de öğretmenini sever ve eğitim işi sevgiyle başarıya ulaşır. Çünkü öğretmenle öğrenci arasında en önemli bağ sevgidir. Bu bakımdan öğretmenlik en zevkli ve keyifli bir meslektir. Sevgiye dayanan her işte başarı vardır...

Hepimizin hayatında mutlaka öğretmenlerimizin izleri ve etkisi vardır.

Öğretmenliğin peygamberlik mesleği olduğunu belirtmiştik. "Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen" sevgili Peygamberimiz:

" Ben muallim (öğretmen) olarak gönderildim." buyurmuştur.

 Hazreti Ali (r.a.) ise şöyle demiştir:

 " Bana bir harf öğretenin kölesi olurum."

 Atatürk`ün vecizeleri:

" Bir millet esas değerini eğitimle kazanır."

" Bir milletin geleceği, o ülke _insanlarının göreceği eğitime bağlıdır."

" Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak eğitimle mümkündür."

" Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir."

 Öğretmenlik için Diyojen:

" Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum."

Socrates de:

" Dünya`da her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez." diyerek öğretmenin değerini ifade etmişlerdir.

Çünkü herkes bir iş yapar. Herkesin işi kendine göre önemlidir. Ama öğretmenin eseri ve işlediği insandır. Başka meslek sahipleri, yaptığı işi beğenmezse, veya eksik bulursa, onu değiştirir, daha güzelini yapar. Nitekim eski binalar yıkılıp daha güçlü ve daha güzel binalar yapılıyor.

 Ama öğretmenin eseri öyle mi? Öğretmenin hata yapma şansı hiç yoktur. Çünkü feda edilecek bir tek öğrenci yoktur. Bu sebeple öğretmenlik önemli ve kutsal olduğu kadar, sorumluluğu da o nisbette ağır olan bir meslektir.

Öğretmenler toplum için, özellikle öğrenciler için rehberdir ve örnek alınacak saygın insanlardır, öyle olmalıdır. Öğretmen, onuruyla, duruşuyla, vakarıyla, konuşmasıyla, davranışıyla, kıyafetiyle herkes tarafından hemen öğretmen olduğu anlaşılan ve saygı duyulan insandır.

Üzerimizde anne babamız kadar hakkı bulunan öğretmenlerimiz her zaman saygıya layıktır. Türk tarihi, Öğretmene verilen değerin en seçkin örnekleriyle doludur. Onlara çok şey borçluyuz.

Bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutlar; ebediyete intikal edenlere Yüce Allah (cc)`tan rahmet; sağ olanlara ve çalışanlara sağlık, huzur, başarı ve mutluluklar dilerim.