İLYAS TEKİN (Arştırmacı-Eğitimci - Yazar)


BİLGİSAYAR VE CEP TELEFONLARI


Teknoloji büyük bir hızla değişiyor ve gelişiyor. 
Teknolojik değişim ve gelişime ayak uyduranlar,  her alanda rakipleriyle yarışta başarılı olurlar; ama bu değişime ve gelişime ayak uyduramayanlar da  olduğu yerde kalırlar. Bu böyle!...
Teknoloji çok önemli ve her alanda pek çok kolaylıklar sağlıyor. Ancak her şeyde olduğu gibi burada da ölçülü olmakta fayda vardır. Aksi takdirde  faydalı olduğu kadar, hatta daha da fazla zararlı olabilir. 
Şöyle geriye dönüp baktığımızda son yıllarda teknolojide çok büyük gelişmelerin olduğunu görürüz.
Üniversitede okurken aynı zamanda çalışıyordum. Önce Atatürk Eğitim Enstitüsü, sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde okurken Dünyada ve Türkiye`de Sabah Gazetesi`nde çalışıyordum. Sonra Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptım, günlük yazılar yazdım. Sultanuş-Şuera (şairler sultanı) rahmetli Necip Fazıl, o zaman gazetenin baş yazarıydı. ( 1980 öncesi ve sonrası) Ne yazılar yazardı!...Zaman zaman görüşürdük..Allah (cc) rahmet eylesin!..
Daha sonra 1990 öncesi ve sonrası (o zamanki) Tercüman Gazetesi`nde  Cuma günleri Cuma Yazıları ve Ramazan`da da Ramazan yazıları yazdım. 
Orada yazarken tanıştığımız Selahaddin Sadıkoğlu HBB TV`nin Moral Değerler Müdürü olunca 2-3 yıl kadar bu kanalda Ramazan, iftar ve sahur proğramları yaptık. Zaten bir kaç tane televizyon kanalı vardı.
Yol eğitimden geçiyor diyerek 1985`te eğitimi seçtik. Ama bu sosyal faaliyetlerimiz  devam etti. İyi ki de seçmişim. Eğitimi, özellikle öğrencileri ve öğretmenleri çok seviyorum. Bunca mücadeleye rağmen hiç pişman değilim...
Esas konuya dönelim. Gazetecilik yaptığımız yıllarda Bilgisayar yoktu, daktilo ile yazardık. Dayım Almanya`dan bir daktilo getirmişti, onunla yazardım. Yer kaplıyor ama kitaplarımın yanında hala duruyor, kıyamam ona...Yeni nesil bilmez bunları, onlar bu bakımdan şanslı. Ama o yılların zorluklarını bilenler, bugünkü teknolojinin kıymetini daha bilirler.
Daktilo ile yazarken, silmek, düzeltmek, araya bir şey ilave etmek veya çıkarmak asla mümkün değildi. Silinmesi gereken yerlerin üzeri, siyah puntolarla yazılması istenen kelimelerin altı kalemle çizilirdi. 
Böyle olduğu için yazıyı yazmadan önce çok iyi hazırlanmak gerekiyordu. Yoksa yeniden yazmak... Şimdi bilgisayarda istediğin zaman siliyorsun, yazı bittikten sonra bile araya istediğin kadar ilave yapabiliyorsun. Ne büyük kolaylık. Dünya varmış!..
Bu kolaylık en çok da herhalde müfettişlerin işine yaramıştır. Onlar da daktilo ile ne uğraşırlardı!.. Şimdi çok rahat. 
Hatta illa da masa başında yazmak gerekmiyor. Cep telefonuyla her yerde yazmak mümkün.
Bir Cuma günü sahabe kabirlerini ziyaret ettim ve Cuma namazını kıldım. Baktım ki kader yanlış anlatılıyor. Namazdan sonra hemen orada cep telefonuyla kaderle ilgili bir yazı yazdım ve Okulların Sesi`ne gönderdim, yayınlandı. Ondan sonra da sürekli yazıyorum. 
Bilgisayar okullarımız için, yönetici, öğretmen ve öğrencilerimiz için de büyük kolaylık.  Özellikle notlar ve karneler için. Eskiden hep kalemle yazılırdı. Şimdi bilgisayara girdi mi iş tamam...
Eskiden gazeteler kurşunlu matbaalarda  bir çok safhadan sonra basılırdı. Kurşunlu harflerle yazılırdı, üzerine kağıt basılır, tashihi  (düzeltmesi ) yapılırdı. Düzeltme yapanlara"Musahhih" denirdi. Sonra kalıbı alınır, ondan sonra baskıya gönderilirdi. 
Onun için kurşundan zehirlenmesinler diye çalışanlara mutlaka yoğurt verilirdi. 
Eskiden yazıyı ulaştırmak da ayrı bir problemdi. Elden götürmek, veya göndermek gerekiyordu. Sonra teleks, faks biraz rahatlattı.Şimdi her şey çok kolay!...Evde, yolda, işyerinde, heryerde tablet veya cep telefonuyla yazıp anında mail olarak gönderebiliyoruz. Kağıt, kaleme bile ihtiyaç yok. 
İnternet var. Dünya küçüldü. Tablet veya cep telefonundan internete girip istenen bilgiyi öğrenmek mümkün...
Bunlar çok büyük nimet. Ama bunları kullanırken de ölçüyü kaçırmamak lazım. Radyasyon tehlikesi, sağlık sorunları vs...
Bu kadar trafik kazası oluyor, bakıyorsun bir taraftan araba kullanıyor, aynı zamanda ağzında sigara, bir elinde cep telefonu vites değiştirmeye çalışıyor. Yaya ise, cep telefonuyla konuşurken trafik işaretlerine bakmadan karşıdan karşıya geçiyor. Ne kadar tehlikeli! Tedbirsizlik, dikkatsizlik ve sonunda trafik kazaları...
Onun için her yıl sadece trafik kazalarında on binin üzerinde insan hayatını kaybediyor. Sonra suçlu hazır. Her zaman olduğu gibi kader! Halbuki kaderin hiç bir suçu yok...
Hele belediye otobüslerinde ön tarafta cep telefonuyla uğraşan ve arkaya geçmeyi engelleyen insanlar. Uyarırsanız kavga hazır. 
Yolda yürürken, telefonuyla meşgul olan birisinin size çarpması mümkün. Hatta siz araba ile giderken bile yaya gelip size çarpabilir. Çünkü meşguldür. Dikkatli olmakta fayda var.
Her şeyin aşırısı zarardır. Yanlışlar çok...Onun için teknolojiyi yerinde ve ölçülü kullanmak gerekir...