ZEKERİYA ÇİÇEK: YÖNETİM ?ALLAH ADINA? MI? ?ALLAH İÇİN? Mİ? OLMALI

ZEKERİYA ÇİÇEK: YÖNETİM ?ALLAH ADINA? MI? ?ALLAH İÇİN? Mİ? OLMALI

ZEKERİYA ÇİÇEK: YÖNETİM ?ALLAH ADINA? MI? ?ALLAH İÇİN? Mİ? OLMALI

İlahın tekliğine iman eden kimselerin, yöneticileri, Allah?ın halifesi ve Allah adına hüküm veren olarak görmesi kabul edilemez. Bir işi Allah adına yapmakla, Allah için yapmak apayrı şeylerdir.

?Allah adına yönetmek? le, ?Allah için yönetmek? arasındaki fark yeterince anlaşılmamışsa ortada önemli bir problem var demektir. Çünkü Allah adına konuşmak ve emretmek imtiyazı ruhbanlık anlayışıdır.

Herhangi bir işi Allah için, yani O?nun rızasını, hoşnutluğunu kazanmak niyet ve arzusu ile yapmak gibi, yönetimi de O?nun koyduğu kurallar çerçevesinde, yalnızca O?nun için yapmak, İslam?ca bir davranıştır.

Allah adına, yani sırtını Allah?a dayayıp O?ndan aldığını düşündüğü imtiyazla, kutsallık, sorumsuzluk ve dokunulmazlık zırhına bürünerek hareket etmek ise başka bir olaydır.

?Kur?an-ı Kerim, ilahi hukuka dayanan bir monarşiyi ve batılı anlamda bir teokrasiyi reddeder; çünkü İslam?da Allah adına konuşmaya ve emretmeye yetkili ruhban sınıfı ve kilise mevcut değildir.

Allah adına hükmeden ve yöneten kişi herhangi bir kayıtla sınırlanamaz. Onun, kimsenin görüşüne ihtiyacı yoktur. Allah?ı arkasına almış, megalomanik hezeyanlı kişiliği ile böyle bir kişi, Allah adına karar verme yetkisini kendinde görüyorsa onun önüne geçilemez.

Yönetici, Allah?ın halifesi değil de kendisini işbaşına getirenlerin halifesi olduğunu bilirse ve belli bir sözleşme ile işbaşına getirilmişse, kurum ve kurallar çerçevesinde yönettiklerine karşı sorumlu olduğunu kabul eder.

Tek başına, sorumsuzca yönetmek İslami, insani ve ilmi ölçüler içinde izah edilemez.

Bediüzzaman bu hususu şöyle vurguluyor;

?Fert (tek kişi, birey) ?deha? da olsa, cemaatin ferd-i manevisine karşı sivrisinek hükmünde kalır??

?İcma-i ümmet (ümmetin bir noktada birleşmesi), şeriatta bir delil-i yakindir (yakın delildir.) Re?y-i cumhur (ekseriyetin görüşü) şeriatta bir esastır?Meşverette hüküm ekserindir (çoğunluğundur).

 Bir insanı, yönetimde ilah gibi, mutlak hâkim olarak kabul etmek, onun yönettiği bütün insanları aşağılamak köleleştirmek demektir. Ki bu da, benzer şekilde Şeytanın insanı, (Hz. Adem?i) kendinden aşağı görüp, isyan etmesinden farksızdır.

Bütün melekler secde ettikleri halde Şeytan gurura kapıldı, nefsine uydu ve Allah?a karşı gelerek;

?Ben ondan (Âdem?den) daha üstünüm! (Çünkü) beni ateşten, onu çamurdan yarattın.? (A?raf suresi, 12 )dedi.

Görüldüğü gibi, Şeytan Allah?ı inkâr etmesinden dolayı değil, Allah?ın koyduğu bir hükmü kabul etmemekle kâfir oluyor. Başka bir deyişle Allah?ın kanunu yerine kendi mantığını (nefsini) ortaya koyuyor?kendisini Allah?a rağmen otorite görüyor.

Anlaşılan odur ki, Allah adına hükmetme yetkisini kendinde görenler de, Allah?ın apaçık hükümlerine rağmen kendilerini üstün görüp nefislerinin saltanatını kurarak, toplumları kendilerine kul köle yapmak isteyenlerdir.

Kaynakça: KALYONCU Hamdi, Liderlere Tapınma Psikolojisi

Öğretmenlerin bütün okul ihtiyaçları karşılanıyor. Yandaki linki tıkla bilgi al. https://www.okulumda.com/

 




Ahmet Ünal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ülkemizi...

Lütfi Banat İlkokulunda yürütülen proje bu yıl eTw...

Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğün`den Kül...

Öğrenci, öğretmen ve çalışanları, sokağa çıkma kıs...

Türkiye?nin En Büyük Deneme Sınav Platformu

ÇOCUKLARA YAZMAYI SEVDİREN DEFTER

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ ARZU KILIÇ: ÇOCUKLARDA TEKNO...